Her şey yolunda giderse birkaç yıl sonra su bulunan Ay’ın güney kutbuna bir kadın bir de erkek, iki astronot gönderilecek. Ay’a ilk ayak basılışından bu yana 52 yıl geçti. ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Artemis adını verdiği “Ay’a geri dönme projesi” kapsamında tekrar Ay’a insanlı iniş planlıyor. Proje, resmi olarak 2017 yılında başladı. NASA bu kapsamda iki astronotu Ay yüzeyine indirecek uzay aracı için bir ihale açmıştı.
NASA'nın insanlı uzay uçuşları şefi Kathy Lueders, ihale sonrası yaptığı açıklamada, "Bu önemli adım insanlığı, düzenli Ay araştırmaları konusunda bir rotaya sokuyor olmanın yanında, Mars gibi, Güneş Sistemi'nin daha derinlerini kapsayan görevler konusunda da ufkunu açacak" demişti. Trump yönetimi tarafından başlatılan proje, ilk olarak 2024'te Ay'a astronotlar gönderme hedefini açıklamıştı. Ancak gerekli fonlar konusunda yaşanan gecikmeler bu hedefi ileri bir tarihe taşıdı. Ay’ın güney kutbunda bulunan donmuş su kaynaklarının, sonradan roket yakıtına dönüştürülebileceği ve kurulacak Ay üssüne solunabilir hava sağlayabileceği değerlendiriliyor.
Ay’a geri dönüş projesi “Artemis” adını, Yunan mitolojisindeki tanrı Apollon’un ikiz kız kardeşi ve ay tanrıçasından alıyor. Ay’a ilk ayak basan Neil Armstrong da Apollo 11 adlı uzay aracıyla yolculuğunu yapmıştı.
NASA yöneticisi Jim Bridenstine’ın Eylül 2020’de verdiği bilgiye göre NASA’nın Ay’a gitmek için açıkladığı bütçe 28 milyar dolardı. Bunun 16 milyar dolarının Ay’a iniş modülüne harcanacağı açıklanmıştı. Bridenstine ayrıca, Ay’a gönderilecek olan iki astronotun bir hafta burada kalacağını, 1969-1972 yılları arasında, Ay’ın ekvator bölgesine ilk inişten farklı olarak bu kez güney kutbuna inileceğini açıklamıştı.
Çok uluslu bir proje
Ay’a insan göndermeyi hedefleyen Artemis Programı, ağırlıklı olarak NASA ve sözleşmeli ABD ticari uzay uçuşu şirketleri tarafından, Avrupa, Lüksemburg, Japonya, Kanada, İtalya, Avustralya, Birleşik Krallık, Birleşik Arap Emirlikleri, Ukrayna, Brezilya uzay ajansları dahil olmak üzere uluslararası ortaklarla yürütülüyor. NASA bu projeye liderlik ederken, diğer ülkelerin de kilit bir rol oynayacağını öngörüyor ve projeyle aynı adı taşıyan Artemis Anlaşmaları, hükümetlerin katılması için Ekim 2020'den bu yana imzaya açılıyor.
Şubat 2021'de, Biden yönetimi Artemis Programını resmen onayladı. Nisan 2021'de de NASA açtığı ihale sonrası SpaceX ile sözleşme yaptı. SpaceX'in Mars görevi için test ettiği Starship uzay aracı, Artemis projesinde, Ay yörüngesi ile Ay yüzeyi arasında astronot taşıyan iniş modülünü üretecek.
Elon Musk'a ait SpaceX şirketi, NASA astronotları Doug Hurley ve Bob Behnken'i Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) götüren Crew Dragon adlı uzay aracını da yapmıştı. SpaceX'in iniş modülü, Apollo programı kapsamında 1969 ve 1972 yıllarında Ay yüzeyine 12 Amerikalı astronot indiren iniş modülünden çok daha geniş olacak. Bu yeni uzay aracına, İnsan İndirme Sistemi (HLS) adı verildi.
Forbes dergisinde yer alan “NASA’nın 28 Milyar Dolarlık Aya Dönüş Projesinin Yüzyılın Pazarlığı Olmasının 8 Nedeni” başlıklı bir yazı kaleme alan Jamie Carter’ın dikkat çeken tespitleri şöyle:
NASA, 1960'larda ve 1970'lerde Apollo programına da 28 milyar dolar harcamıştı. Ancak, enflasyona göre aynı miktarda harcama bugün yaklaşık 283 milyar dolara tekabül ederken Artemis’e de 28 milyar dolar ayrılarak, Apollo'nun onda birine mal olması hedefleniyor. Ay’a gidişle birlikte bir uzay uçuşu çağı başlayacak, Artemis programının bütçesinin yarısından fazlası aya iniş aracının geliştirilmesine harcanacak ve bu da önemli bir uzay endüstrisi oluşumunu tetikleyecek. Ay’da su olması halinde bir Ay üssü kurulması gündeme gelecek. Hem mürettebatlı bir üs düşünülebilecek hem de uzun uzay yolculukları için Ay, yakıt ikmali yapılabilecek bir istasyon olarak kullanılabilecek.
Artemis programı kapsamında şu ana kadar kesinleşmiş üç uçuş bulunuyor. 2021, 2022 ve 2024'te gerçekleştirilecek bu görevlerde her şey planlandığı gibi giderse 2030'a kadar uçuşlar devam edecek. Artemis programı tamamlandığında Ay'ın yerleşme ve kolonizasyon için hazır hale geleceği düşünülüyor.
Ülkelerin rekabetinden şirketlerin rekabetine
Soğuk Savaş döneminde ABD ve SSCB arasında başlayan “Ay rekabeti”, 1957'de Sovyetlerin ilk Sputnik uydusunu fırlatmasıyla birlikte başladı. 1965'te, Sovyetler Birliği Ay'a ilk uzay aracını gönderdi. ABD ise hâlâ milyarlarca dolar harcadığı 'Apollo programı' üzerinde çalışıyordu. ABD, uzaydaki rakibi karşısında, uzaya olmasa da Ay'a ilk insanı gönderen ülke olmayı hedefledi. 1962'de Kennedy, o meşhur konuşmayı yaptı: “Biz Ay'a gitmeyi tercih ediyoruz!” Ay'a gitmek hem teknolojik üstünlüğü kanıtlamak için önemliydi hem de Ay'daki kaynaklara erişim için ilk adım olarak görülüyordu. Ay yüzeyinde altın, platinyum ve az bulunan metallerin çıkarılması için de çalışmalar yapılıyor ancak henüz bu yeraltı zenginliklerinin çıkarılmasının ne kadar zor olduğu bilinmiyor.
Günümüzde ise ülkeler arası rekabet yerini şirketler ve zenginler arası rekabete bırakmış görünüyor. NASA’nın Ay’a inecek uzay aracının yapımı için açtığı ihaleye üç şirket katılmıştı:
Blue Origin ve Ulusal Takım: Blu Origin, Amazon’un kurucusu kurucusu Jeff Bezos'un kurduğu bir havacılık ve uzay şirketi. Ulusal Takım ise Blue Origin'in liderliğinde kurulan ve Lockheed Martin, Northrop Grumman ve Draper isimli şirketlerin ortak olduğu; Ay iniş aracı üretmeyi hedefleyen ticari grup.
NASA'dan alacağı teşvik 579 milyon dolardı.
Dynetics: Lockheed Martin ile Boeing ortaklığında kurulan bir havacılık ve uzay mühendisliği şirketi olan United Launch Alliance’a ait.
NASA'dan alacağı teşvik 253 milyon dolardı.
SpaceX: Ay ve Mars için tasarlanan Starship projesini yürütüyor. Elon Musk’a ait.
Elon Musk'ın şirketinin kazandığı ihaleye, Amazon'un kurucusu Jeff Bezos da kendi uzay araştırmaları şirketi Blue Origin ile katıldı. Musk'ın şirketinin kazandığı ihalenin değerinin 2.8 milyar dolar olduğu belirtiliyor.
NASA’nın SpaceX'e vereceği teşvik 135 milyon dolar.