Drawing Layer 1

Gri TV Nedir?

“Fondaş medya” tartışmaları

+A -A
17:45 26-07-2021
Aklayanlar

Medyascope YouTube kanalının ABD’li Jensen ailesinin kurduğu Chrest Fondation isimli vakıftan 5 yıldan bu yana aldığı destek, “fonlanan basın”, “fondaş medya” tartışmalarını gündeme getirdi.

Ruşen Çakır, Gazeteci, Medyascope Genel Yayın Yönetmeni
“Teksaslı bir karı-kocadan aldığım fonu saklamadım. Bunu sitemizde duyurdum. Zaten anonim şirketiz ve devlet hesaplarımızı yıllardır inceliyor.”

Kadri Gürsel, Gazeteci, Sınır Tanımayan Gazeteciler Yönetim Kurulu Üyesi
“Türkiye’de bağımsız medyanın, iktidarın reklam ambargoları karşısında fon desteği bulmadan yaşayamayacağı açık iken, @Medyascopetv fon desteği aldığı kuruluşları sitesinde zaten ilan etmiş iken ‘#Medyascope’a bu saldırı neden şimdi?’ diye sormak lazım.”

Cengiz Erdinç, Gazeteci
“Fon medyasıyla ilgili asıl tartışma belirli bir 'çizginin' gözetilmesi, ağırlıkla liberal gruplar arasında, şeffaf ve açık ölçülerle değil, kapalı ölçülerle dağıtılması, etkinliğinin denetlenmemesi, deyim yerindeyse 'fon ticaretine' olanak sağlanması. Bu noktada Medyascope, gelirlerini şeffaf olarak duyuran, çoğulcu, okur geliriyle ayakta durmanın adımlarını atan bir medya. Eleştirilebilir, tartışılabilir ama Türkiye'de bağımsız gazeteciliğe en yakın model.”

Gönül Tol, Gazeteci
@Medyascopetv hepimiz için nefes oldu. Ruşen Çakır bin bir güçlükle, büyük şahsi risk alarak ve gönüllülük esasına dayalı olarak bunu inşa ettiği için. Gençlerin, kadınların her daim önünü açtığı, işini büyük bir dürüstlük ve özveriyle yaptığı, bizleri Hilal Kaplan’lı TRT’ye mahkûm etmediği için takdiri hak ediyor. İyi ki varsın @cakir_rusen, iyi ki varsın @Medyascopetv

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu
“Gazeteci Ruşen Çakır’ın kurucusu olduğu Medyascopetv başarılı işler yapan, bağımsız gazeteciliğin yaşaması için uğraşan, gazeteci yetiştiren bir medya kuruluşu. İftira sataşma ya da şeffaf süreçlerin kriminalize edilmeye çalışılması da doğru işler yapıldığının göstergesi aslında”

Tarık Çelenk, Stratejist 
Millî görüş tabanlı muhafazakar iş adamlarının da desteklediğini bildiğim Medyascope veya Kürt sorununa ilişkin STK gibi girişimler şeffaf ve etik bir şekilde uluslararası sponsorlardan desteğinin büyük kısmını alabiliyorlarsa ve bu da hala ayıp kabul ediliyorsa bu ayıbın da Medyascope’a veya ilgili STK’lara ait olmadığı da açıktır.

Banu Güven, Gazeteci
“Fon lafını duyar duymaz araştırmadan tepki gösterenlerin, durup düşünmesi gerek. Bağımsız medyaya sahip çıkmak istiyorsanız, işe, hibe alan Medyascope yerine, sizin vergilerinizle AKP-MHP hizmetine koşulan TRT'den başlayabilirsiniz.”

Karalayanlar

Bazı medya kuruluşlarının ABD ya da Avrupa merkezli kurumlardan fon almasının tekrar gündeme gelmesi, tartışmaları alevlendirdi. Karalayanlar, hem fon alıp hem de bağımsızlık vurgusunun yapılmasını eleştiriyor.

Ahmet Hakan, Gazeteci
“Fonlamanın kendisinde bir sorun yok. ABD’deki bazı vakıflar, Türkiye’deki bazı medya kuruluşlarını fonlayabilirler. Sorun, ABD’deki vakıf aracılığıyla fonlananların, ‘Biz acayip bağımsız bir medyayız, diğerleri şöyledir böyledir’ diye hava basmalarındadır. ‘Biz de son tahlilde fonlanıyoruz, biz de o kadar bağımsız değiliz’ deseler, mesele kalmayacak.”

Hilal Kaplan, Gazeteci, TRT Yönetim Kurulu Üyesi
Odatv haberini paylaştığı tweet’i

“Bunun sadece bir kaynaktan aldıkları fon olduğunu belirtmekte fayda var. “Özgür” basın, bunu da yazın.”

Fatih Portakal, Gazeteci
“Düşününce, yabancı bir vakıf veya vakıfların gazetecileri fonladığı iddiası mesleğe uygun bir eylem değil. Varlığını sürdürebilmek için reklam alırsın ama fonlanmak etik değil. Acaba kim kimi buluyor? Onlar mı gazetecileri, gazeteciler mi onları?”

Hakan Gülseven, Gazeteci
“Fon almayı meşrulaştırmaya çalışanlar gözüme solucan gibi görünüyor.”

Bülent Orakoğlu, Yeni Şafak Köşe Yazarı
“ABD derin devletinin vakıf maskesi altında Türkiye’de hibe veya fonlandırdığı medya kuruluşları ve haber sitelerinin temel ortak noktası Türkiye ve özellikle iktidar karşıtı propaganda ve 5’inci kol faaliyetleri içinde bulunmalarıdır. Fonlanan medya veya haber sitesi kurucularının genelinde FETÖ iltisaklı firari sanıkların yer alması ve bu medya kuruluşlarının bir merkezden idare edilmesi, Türkiye açısından bu faaliyetlerin bir ulusal güvenlik sorunu haline geldiğinin en önemli göstergeleridir.”

Mevlüt Tezel, Gazeteci
“Medyascope'un sahibi Ruşen Çakır'ın yurt dışından fon aldıkları kurumları için "Künyemizde yazıyor zaten gizli ve yeni bir şey değil" demesi bir şeyi değiştirmiyor! Bir kurumdan para alıyorsan onun tarafını seçiyorsun demektir! Şimdi ABD'deki kurumlardan para aldıkları ortaya çıkan muhalifler yıllarca kendilerini tarafsız ilan edip, devletin menfaatlerini savunan gazetecileri de 'yandaş' ilan etmişti.”

Hacı Yakışıklı, Gazeteci
“Bugün ‘fon’ alana yarın ‘don’ alırlar. Yaşadığı ülkeyi dolar karşılığı satmaya yeltenen demokrat görünümlü fonlu çakalların maskesi düşünce ağızlarından akan salya çok net görülüyor! 500 bin dolar alanlarla 1 dolar alanlar arasında hiçbir fark yok; ağızlarını açınca hepsi havlıyor! Rakamlar değişse de karakter bozukluğu aynı kalıyor! Tamamı dıştan patlamalı ve içten fırlatmalı alçaklar! Ülkesinin adamı olmak yerine başka devletlerin köpeği olmayı tercih ediyorlar.”

Gerçek Ne?

Ne oldu?
Ekşi Sözlük’te 19 Temmuz 2021 tarihinde “Mülteci güzellemesi yapan satılmış akademisyenler” başlığı açıldı. Bu başlık altındaki yorumlarda; bazı gazeteci ve akademisyenler ile sivil toplum kuruluşlarının fon alarak göçmenlerle ilgili pozitif bir algı yaratmaya çalıştıkları iddia ediliyor. Adı geçen kişilerden biri de bağışlarla ve reklamlarla gelir elde eden ve YouTube üzerinden yayın yapan Medyascope’un kurucusu Gazeteci Ruşen Çakır.

Bundan iki gün sonra Odatv, ABD merkezli bir vakfın Türkiye’deki bazı haber ve sivil toplum kuruluşları ile üniversitelere hibe vermesini haberleştirdi. 21 Temmuz 2021 tarihinde “Türkiye’de kritik kuruluşların ABD merkezli vakıf olan Chrest Foundation’dan yüz binlerce dolarlık hibe aldığı ortaya çıktı.” ifadeleriyle haberi veren Oda TV, “Destek alan kuruluşlar arasında en dikkat çekeni ise halen yayın hayatını aktif bir şekilde sürdüren gazeteci Ruşen Çakır’ın kurucusu olduğu Medyascope oldu.” yazarak tartışmanın fitilini ateşledi.

Resmi olarak ne dendi?
Konuyla ilgili resmî kurumlardan yapılan açıklamalar şöyle oldu:

RTÜK:
Radyo Televizyon Üst Kurulu, aşağıda bir bölümü yer alan basın açıklamasını, "Yerli ve milli medyamızın yanındayız" mesajıyla Twitter hesabından da paylaştı:

“Yabancı kurum ve kuruluşların fonlarıyla Türkiye'de faaliyet gösteren medyanın olası milli güvenlik sorunlarına yol açabileceği gerçeğiyle hareket ederek Üst Kurul olarak gerekli tüm düzenleme ve denetleme faaliyetlerini titizlikle ele almaktayız. Yerli ve milli medyamız yalnız ve sahipsiz değildir. Ülkemiz kendi milli yayın kuruluşlarının her zaman yanındadır.”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı
Cumhurbaşkanlığı İletişi Başkanı Fahrettin Altun yaptığı açıklamada bir düzenleme yapılacağının sinyalini verdi:

“Yeni kisveler altında beşinci kol faaliyetlerine müsaade etmeyiz. Yabancı devletlerin veya kuruluşların fonlarıyla ülkemizde faaliyet gösteren medya kuruluşlarına yönelik bir düzenleme ihtiyacı olduğu açıktır(...) Bunlarla ilgili kamu düzeninin korunması ve halkımızın doğru haber hakkının teminat altına alınması amacıyla, ihtiyacımız olan düzenlemeleri en kısa sürede tamamlayacağız.”

Fon veren Teksaslı ailenin vakfı Chrest Foundation
Haberde adı geçen vakfın adı, Chrest Foundation. Web sitesi chrestfoundation.org’daki “Grants Awarded” (Verilen Hibeler) bölümünde yardımda bulunulan kuruluşların listesi bulunuyor. Chrest Foundation’ın, Türkiye ve ABD olmak üzere iki ülkedeki kuruluşlara hibe verdiği görülüyor. Vakfın destek olduğu alanlar; “Ceza Adaleti Reformu; Çevre; Kültür; İletişim ve Sivil Yaşam; Özel Projeler” şeklinde listelenmiş. Odatv’nin haberinde öne çıkarılan Medyascope hibe listesinde, “İletişim ve Sivil Yaşam” kategorisinde yer alıyor.

“Hibenin amacı” bölümünde ise 2020 yılındaki 65.002 dolarlık, 2019 yılındaki 65.376 dolarlık, 2018 yılındaki 116.760 dolarlık hibeler için “Partizan olmayan ana akım haber üretimi ve yayını” açıklamasına yer verilmiş. 2017 yılındaki 129.960 dolarlık, 2016 yılındaki 99.960 dolarlık hibeler için ise “Partizan olmayan ana akım haber üretimi ve yayını ile genç gazetecilere eğitim” açıklaması bulunuyor.

Medyascope’un web sitesinde ise destek aldığı kuruluşların logosu yer alıyor.

Chrest Vakfı’nın başkanı Lou Anne King Jensen, başkan yardımcısı ise kocası Jeff Jensen. Vakfın genel sekreteri Haley Jensen, Mali İşler Sorumlusu Chain Jensen ve direktörü William Jensen ise onların çocukları. Vakfın operasyon müdürü Elizabet Jensen de yakın akrabaları. Texas’ın varlıklı ailelerinden olan Jensen’ların iş alanları; sigortacılık, sağlık, dünyanın farklı ülkelerde faaliyet gösteren “call center” işleri, emlak ve yatırım danışmanlığı. Şirketlerin başındaki isim ailenin üçüncü kuşağını temsil eden Jeff Jensen. Vakfı kuran Lou Anne Jensen, üç kuşaktır varlıklı olan bu ailenin gelini.

Vakfın destek verdiği medya kuruluşları: Medyascope, Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24), 140 Journos, Serbestiyet

Türkiye’ye 2001 yılından beri fon veriyor
Cumhuriyetçi partinin daha ilerici kanadına yakın Jensen ailesinin Türkiye’de bir yatırımı bulunmuyor. Chrest’in 2001’den 2021’e Türkiye’deki projelere verdiği fon miktarı toplamda 5 milyon dolara yakın. 2012’de katıldıkları TUSEV’in (Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı) toplantısında Türkiye ile nasıl tanıştıklarını Lou Anne King Jensen şöyle aktarıyor:

“Vakfımızın kaynakları sınırlı olduğundan, var olan kaynakları birden çok ülkeye dağıtmak yerine tek ülke üzerinde yoğunlaşmanın daha etkili sonuçlar yaratacağını düşündük. Desteklerimizi tek bir ülkeye yönlendirerek ülkenin dinamiklerini daha iyi anlayabileceğimize, o ülkede yaşayanlarla daha yakın ilişkiler kuracağımıza ve toplum tarafından belirlenen sosyal hedeflere ulaşılmasına daha fazla katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.”

TÜSEV, TESEV, PODEM, Stratfor ve Chrest Foundation
Temsilciler Kurulu Başkanlarının, Erdal Yıldırım ile Suna ve İnan Kıraç Vakfı olduğu Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) yayımladığı “Chrest Vakfı Türkiye Deneyimleri” Vaka Analizi’nde, “Türkiye’nin çeşitli illerindeki STK’lara on yılı aşkın bir süredir hibe desteği veren Chrest Vakfı’nın uluslararası bir kuruluş olarak Türkiye deneyimleri ve sivil topluma katkıları incelenmektedir.” ifadesiyle başlayan 2012 tarihli raporda, Chrest Vakfı kurucusu ve başkanı Lou Anne King Jensen’in şu ifadelerine yer verilmiş:

“Son 12 yılda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük değişiklikler oldu. Türkiye’deki kuruluşlarla çalışmaya başladığımda toplantı tarihlerimizi faksla belirliyorduk... Son 12 yılda, Türkiye’de sivil toplumun faaliyet gösterdiği ortamın yasal reformlarla daha elverişli hale geldiğini söylemek mümkünse de bazı zorlukların devam ettiğini görüyoruz. STK’ların mali kaynaklara erişimindeki zorluklar önemli sorunlar arasında. Bununla birlikte, daha önceki yıllarda toplumda tabu olarak görülen konuların sivil toplumun oynadığı etkin rol sayesinde kamusal alanda tartışılabilir hale geldiğini düşünüyorum.”

Vakfın Türkiye’de siyasi içerikli projelerine en çok destek verdiği kurum ise Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV). Can Paker tarafından yönetildiği dönemde vakıfta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Esra Erdoğan Albayrak’ın da staj yaptığı belirtiliyor. 15 yıla yakın TESEV’de başkanlık yapan Paker, 2013’te Ak Parti Hükümeti tarafından açıklanan ve barış sürecini yönetecek olan 63 kişilik Akil insanlar listesine Doğu Anadolu Bölgesinden girmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hukuk başdanışmanı olan Mehmet Uçum’un ve Boğaziçi Küresel adlı derneğin de kuruluş aşamasında yönetiminde yer almış olan Can Paker’in kurucusu olduğu PODEM’e de (Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları) Chrest Vakfından “Türkiye çevresindeki bölgelerde barış tesis etmek üzere araştırmalar yapmak” kategorisinden 100 bin dolar fon aldığı görülüyor. TESEV ise Chrest Vakfından 342.702 dolar hibe almış. 

Vakıf ayrıca; 2001’den bu yana pediatri doktorlarının eğitimine, Kars Kalesi içindeki Osmanlı eserlerinin korunmasına, Osmanlı vakıfları ve hayırseverlik hakkında yapılan çalışmalara, Batman’da okul öncesi ve ilkokuldaki yoksul öğrencilerin okul ihtiyaçlarının satın alınmasına, kırsal kalkınma projelerine, İlhan Koman Vakfı, Hrant Dink Vakfı, KAMER ve Anadolu Kültür’ün kültürel ve sosyal projelerine de binlerce dolarlık destek vermiş.

Sabah Gazetesi’nin “son dakika haberi” olarak 25 Temmuz 2021 tarihinde verdiği haberde ise Chrest Vakfı Başkanı Lou Anne King Jensen’in 2007 yılında Gölge CIA olarak bilinen Stratfor’un Türkiye Masası'ndan Hakkari, Mardin ve Kandil'deki Türk Silahlı Kuvvetleri askerlerinin pozisyonları için brifing istediğine dair bir Wikileaks belgesi yayımladı. 1996 yılında ABD'de kurulan, hükümetlere ve özel şirketlere jeopolitik danışmanlık ve istihbarat hizmetleri sunan düşünce kuruluşu Stratfor, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçak güzergahını paylaşarak tepki çekmişti. 

Daha önce de gündeme gelmişti
17 Temmuz 2020 tarihinde Gazeteci Ahmet Kekeç, vefat etmeden kısa bir süre önce, Akşam Gazetesi’nde “Vay besleme vay!” başlığıyla yazdığı yazısında fon konusunu ele alarak şu ifadelere yer vermişti:

“Yurtdışından gelen paralarla fonlanıyorlar. Bunların hangi yayın kuruluşları olduğunu da yazalım: Gazete Duvar, Medyascope, T24 ve Bianet...”

Ahmet Kekeç yazısında 14 Temmuz 2020’ye tarihlenen Sabah gazetesinin haberinden de alıntılara yer veriyordu. “İşte besleme medya! Yurtdışından gelen paralarla fonlanmışlar” başlığıyla yayımlanan bu haberde ise şu ifadeler yer alıyordu:

“ABD’nin ünlü düşünce kuruluşu Center for American Progress, “Türkiye’nin Değişen Medya Ortamı” adında bir rapor yayınladı.  Gazete Duvar, Medyascope, T24 ve Bianet gibi haber sitelerinin özellikle yurtdışı fonlar tarafından fonlanmaları, ilk defa bir ABD’li düşünce kuruluşunun raporuna açıkça yansımış oldu.”

Center for American Progress raporu
Türkiye’de haber olan 10 Temmuz 2020 tarihli bu rapor, Andrew O’Donohue, Max Hoffman ve Alan Makovsky tarafından hazırlanmış. Söz konusu dokümanda, 24 Mayıs 2018 - 4 Haziran 2018 tarihleri arasında yapılan ve 28 ilde 2.534 kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen bir ankete yer veriliyor. Anket çıktıları, “Türkiye’de medyaya güvensizlik oranı çok yüksek” başlığı ile verilmiş. Katılımcılara yöneltilene soru ise şu: “Genel olarak, Türkiye’de medyanın dürüst ve doğru bilgi verdiğini mi yoksa taraflı ve güvenilmez bilgiler sunduğunu mu düşünüyorsunuz?”

“Dürüst ve doğru” diyenler: %31
“Taraflı ve güvenilmez” diyenler: %70

Siyasi parti seçmenlerine göre yanıtların dağılımı:
AK Parti: Dürüst ve doğru %51 – Taraflı ve güvenilmez %50
CHP: Dürüst ve doğru %13 – Taraflı ve güvenilmez %87
HDP: Dürüst ve doğru %6 – Taraflı ve güvenilmez %94
İYİ Parti: Dürüst ve doğru %18 – Taraflı ve güvenilmez %82
MHP: Dürüst ve doğru %37 – Taraflı ve güvenilmez %63

Anketin bir diğer sorusu: “Türkiye’de medyanın özgürce konuşabildiğini ve tüm haberleri aktarabildiğini mi düşünüyorsunuz yoksa medyanın özgürce konuşamadığını ve hükümet tarafından kontrol edildiğini mi düşünüyorsunuz?”

“Medya özgür” diyenler: %40
“Medya özgür değil” diyenler: %56
“Fikrim yok” diyenler: %4 

Siyasi parti seçmenlerine göre yanıtların dağılımı:
AK Parti: Medya özgür %66 - Medya özgür değil %31 – Fikrim yok %2
CHP: Medya özgür %13 - Medya özgür değil %80 – Fikrim yok %7
HDP: Medya özgür %6 - Medya özgür değil %92 – Fikrim yok %2
İYİ Parti: Medya özgür %17 - Medya özgür değil %78 – Fikrim yok %5
MHP: Medya özgür %46 - Medya özgür değil %53 – Fikrim yok %2

Raporda ayrıca Ipsos ve Reuters’in yaptığı anket ve araştırmalardan da örnekler verilmiş. Raporun “sonuç ve öneriler” bölümünde ise bugün gündemle de ilişkili olabilecek şu ifadelere yer verilmiş:

“Türk vatandaşları ve özellikle gençler, daha bağımsız görüşler için giderek daha fazla çevrimiçi kaynaklara yöneliyor. Diğer taraftan, Kremlin destekli Sputnik Türkiye, izleyici çekme konusunda Batı tarafından finanse edilen rakiplerinden genellikle daha başarılı görünüyor. Sputnik Türkiye'nin Facebook, Instagram, Twitter ve YouTube'da toplam 1,49 milyon takipçisi var. Bu, Gazete Duvar'ın neredeyse iki katı ve Batı'nın desteğini alan çevrimiçi mecralar olan Bianet veya Medyascope'un üç katından fazla. Fon verenler, gürültülü ve rekabetçi bir medya ortamında seslerini duyurmak için bağımsız kuruluşların tipik bir sivil topluk kuruluşundan çok daha fazla kaynağa ihtiyaç duyacağını tahmin etmelidir.”
Raporda ayrıca “2016'dan 2019'a kadar National Endowment for Democracy (NED), Türkiye'de bağımsız gazeteciliği desteklemek için fon düzeyini altı kat artırdı; bu artan finansman seviyesi korunmalıdır.” deniyor.

NED’in Türkiye fonlamaları sayfasında bağımsız medya destekleri 238,732 dolar olarak görünüyor. Fon, 2020 yılına ait ve web sitesinde Şubat 2021’de yayımlanmış.

Paylaş:
yorum kuralları

Önemli gelişmeleri yakından takip et