Drawing Layer 1

Gri TV Nedir?

Ketojenik diyet faydalı mı zararlı mı?

+A -A
16:41 30-03-2021
Aklayanlar

Neredeyse sıfır karbonhidrat tüketimi, az miktarda protein ve ağırlıklı olarak yağ bazlı beslenmeyi kapsayan ketojenik beslenmenin haksızlığa uğradığını düşünen uzmanlar, bu beslenme sisteminin enerjiyi artırdığını, tokluk süresini uzattığını, sistemli uygulanması halinde bir zararı olmadığını belirtiyorlar.

Dr. Can Çiftçi
“Bu diyette vücut keton cisimlerini enerji olarak kullanmaya başlıyor, insülin salgılamayı çok az bir seviyeye düşürüyor, kan şekeri azalıyor ve böylece insanlar kendilerini daha sağlıklı ve enerjik hissediyor, daha iyi enerji üretebilir hale geliyor. Hücre içerisinde insanların glikoz gibi verimsiz bir kaynaktan keton gibi verimli bir kaynağa geçmeleri demek, çok daha iyi enerji üretmeleri demektir. Bir kişi kilo vermek istiyorsa, bu kişinin açlığını durdurmakta zorlanıyorsak ya da bir kişi diyabetik ise bunlarda kan-keton seviyesini ılımlı yükseltiyoruz.” Kaynak↗

Acıbadem Hastanesi’nin kurumsal web sitesinde yayınladığı yazıya göre;
“Ketojenik diyet, doğru tarzda uygulandığında sağlıklı bir şekilde kilo vermeye ve çeşitli tıbbi sorunlar ile hastalıklar için risk faktörlerini en aza indirmeye yardımcı olabilir. Kalori sayımı yapmadan veya yiyecek takibine çok fazla dikkat ayırmadan kilo verme konusunda etkili olduğu görülmüştür.” Kaynak↗

Diet Doctor web sitesinde yayınlanan “A keto diet for beginners” adlı makalenin Habit Gıda AŞ web sitesindeki çevirisinden derleme:
“Ketojenik diyetler vücudunuzun yağ depolarında üretilen enerjiye sınırsız erişim sağladığından, fiziksel dayanıklılığınızı büyük oranda arttırır. Vücudun, glikojen formundaki karbonhidrat deposu egzersiz sırasında yalnızca birkaç saat kadar dayanırken, yağ depolarınız haftalarca hatta aylarca dayanabilir. Vücut öncelikli olarak karbonhidrat yakmaya alışkın olduğunda, yağ depolarınız kolay ulaşılabilir olmaz ve dolayısıyla bir enerji kaynağı olarak beyninizi besleyemezler. Bu da egzersiz öncesi, egzersiz sırasında ve uzun egzersizlerden sonra sürekli yemek yemek zorunda kalmanıza neden olur. Çoğu zaman da yalnızca açlığı engellemek ve günlük aktiviteleriniz için gerekli olan enerjiyi üretebilmek için sürekli yemek zorunda kalırsınız. Ketojenik diyetlerde ise bu sorun ortadan kalkar. Vücut ve beyin 7/24 güçlü yağ depolarınız tarafından beslenebilir. Tabi yeterli miktarda tuz ve sıvı almanız ve vücudunuza ketojenik beslenmeye alışması için ihtiyaç duyduğu zamanı tanımak kaydıyla.

Ketozis durumunda, beyne düzenli olarak keton yani enerji akışı olur. Ketojenik diyetlerde ayrıca, kan şekerindeki büyük oynamalar da ortadan kalkar. Bu da genellikle odaklanma becerisi ve konsantrasyonda artışla sonuçlanır. 

Yaygın kanıya göre, beynin düzgün çalışabilmesi için karbonhidrat tüketmek gerekir. Ne var ki, bu durum yalnızca ketonların olmadığı bir senaryoda geçerlidir. Vücudunuz ketojenik diyete alıştıktan sonra (alışma döneminde konsantrasyon kaybı, baş ağrısı ve huzursuzluk çekebilirsiniz), vücut ve beyin artık ketonlardan hiç çaba göstermeden yararlanabilir hale gelir. Böylelikle enerjiniz ve konsantrasyonunuz artar. Kaynak↗, Kaynak↗, Kaynak↗

Karalayanlar

Epilepsi nöbetlerine karşı geliştirilen ve daha sonra kilo vermek için kullanılan, son zamanlarda da popüler hale gelen ketojenik beslenmenin sakıncalarına dikkat çeken uzmanlar; bu diyetin tedavi amaçlı olduğunu, kilo vermek için doğru bir beslenme düzeni olmadığını belirtiyor…

Diyetisyen Sarah Hamdan
“Hiç kimseye bu diyeti kilo vermek için tavsiye etmiyorum. Ana önceliğim uzun vadeli etkinlik ve güvenliktir. Keto diyette karaciğere aslında ekstra yükleme yapılıyor. Bu, karaciğer hastalıklarına yol açabilir ve yüksek derecede protein alımı bazı durumlarda böbreklerimizi etkileyebilir" Kaynak↗

Acıbadem Hastanesi’nin yayınladığı yazıya göre;
“Ketojenik diyet tamamen faydalı ya da bütünüyle doğal bir yöntem değildir. Öncelikle bir tıbbi sorunun tedavisi için ortaya çıkarılmıştır ve birçok tedavi yöntemi gibi çeşitli yan etkileri mevcuttur. Her ne kadar normal şartlarda sağlıklı bireyler için güvenli olsa da metabolizmayı değiştirmesi nedeniyle vücutta önemli değişikliklere yol açabilir ve bundan dolayı bir takım tıbbi sorunlara neden olabilir.” Kaynak↗

Uzman Diyetisyen Emel Yılmaz
“Ketojenik diyetin epilepsi, Alzheimer, diyabet ve kanser hastalıklarında etkili olmasının yanı sıra kilo verme kısmında da sonuç verdiği görülmüştür. Ancak uzun süreli devam edilmesi durumunda sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir.” Kaynak↗

Lisa Cimperman Cleveland Üniversitesi, Klinik Diyetisyen
“Yarardan çok zarar verebilir. Aynı zamanda bir kas olan kalp için de sakıncalı olabilir. Vücudunuz ketozise girdiğinde, aynı zamanda kas kaybetmeye, aşırı yorulmaya ve sonunda açlık moduna girmeye başlarsınız. O zaman kilo vermek aslında daha da zorlaşır.”

Francine Blinten, Klinik Beslenme Uzmanı ve Halk Sağlığı Danışmanı
“Keto diyetleri yalnızca klinik gözetim altında ve yalnızca kısa süreler için kullanılmalıdır. Kilo verme uygulamasından ziyade tedavi destekleyicidir. Tümörleri küçültmek ve epilepsiden hastalarının nöbetlerini azaltmak için, kemoterapi ile tedavi gören bazı kanser hastaları üzerinde olumlu etkileri var.” Kaynak↗

Diyetisyen Didem Kanca Üstay ve Diyetisyen Pınar Doğan
“Yüksek yağlı bir diyet tarzı olduğundan kötü kolesterol yükselebilir ki bazı çalışmalar da bunu desteklemektedir. Karaciğere fazla yüklenme olduğundan özellikle karaciğerinde sorun olanların ciddi rahatsızlıklarla karşılaşmaları söz konusu olabilir. Besinlerde kısıtlanmaya gidildiğinden vücutta vitamin/mineral eksikliklerinin oluşması çok büyük olasılıktır. Beyin glikoz ile çalışır. Bu tarz diyetlerde beyin fonksiyonları yavaşlayabilir ve kişilerde kafa karışıklığı, asabiyet ve benzeri semptomlar görülebilir. Amerikan Kardiyoloji Konferansında 22 yıl süren bir çalışmanın sonuçlarına yer verildi. Bu çalışmada düşük karbonhidratlı diyetleri uygulayanlarda kalp ritm bozukluğuna daha fazla rastlandığı görüldüğü belirtildi. Kalp ritm bozuklukları kişileri felçten ölüme kadar sürükleyebilen ciddi bir rahatsızlıktır.

Ketojenik diyet yapanlar diyet zamanı bittikten sonra hızla kiloları geri almaya başlıyorlar çünkü hiçbir kalıcılığı yoktur. Aynı zamanda uzun vadede etkileri üzerine hiçbir çalışma bulunmamaktadır.” Kaynak↗

Gerçek Ne?

Beslenme biçimlerinde de modada, iletişimde, teknolojide olduğu gibi trendler var. Ketojenik beslenme ya da keto diyet, son yıllarda adını sık duyuran, yaygın olarak uygulanmasının yanı sıra zararları olabileceğine dair tartışmalarla da dikkat çeken bir beslenme türü. Peki ketojenik beslenme dost mu düşman mı, uzmanların açıklamaları doğrultusunda gerçekler ne, derledik…

Ketojenik diyet/beslenme nedir?
Yağ ağırlıklı bir beslenme türüdür. Beslenme programında yüksek yağ tüketimine karşılık düşük miktarda karbonhidrat ve protein tüketimi vardır. Özellikle de karbonhidrat tüketiminde bu diyetin katı kuralları bulunuyor. Bu beslenme disiplinindeki yağ kaynaklarını, yağ oranı yüksek süt ürünleri, zeytinyağı, susam yağı, çörek otu yağı, hindistancevizi yağı gibi yiyecekler oluşturuyor.

Ketojenik beslenme aslında bir diyet değil, bir tedavi destekleyici
Ketojenik beslenme ilk olarak epilepsi nöbetlerini önlemek için 1924 yılında geliştirilerek uygulanmaya başladı. Ayrıca uzmanlar metabolizma ile ilgili hastalıklarda, Parkinson, Alzheimer, beyin ve sinir sistemi hastalıkları, otizm, bazı ruhsal ve mitokondriyal hastalıklarda da tedavi sürecine yardımcı olması amacıyla uygulanabileceğini belirtiyor. Ketojenik beslenmenin “keto diyete” dönüşüm hikayesi ise 1970’li yıllarda başlıyor. Keto diyeti son yıllarda iyice popüler hale geldi ve bir zayıflama yöntemi olarak kullanılıyor. Kaynak↗, Kaynak↗

Ketojenik beslenmede yasak yiyecekler
Tahıl ürünleri: Buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, pirinç.
Basit şeker içeren ürünler: Bal, pekmez, akçaağaç şurubu, agave, şeker içeren paketli ürünler.
Meyveler: Karbonhidrat içeriği yüksek olduğu için serbest olarak belirtilen dışındaki tüm meyveler ve meyve suları.
Kök sebzeler: Patates, tatlı patates.
Baklagiller: Nohut, kuru fasulye, mercimek vs.

Ketojenik beslenmede serbest olan yiyecekler
Et ürünleri: Dana, koyun, kuzu, tavuk, hindi, balık etlerinin tamamı, yumurta.
Yağ oranı yüksek süt ürünleri: Krema, kaymak, kaşar peyniri, tam yağlı sert peynirler (Peynirin sertlik oranı arttıkça içindeki karbonhidrat oranı azalır), tereyağı.
Yeşil yapraklı sebzeler: Pazı, ıspanak, roka, lahana, tere vs.
Toprak üstü sebzeler: Karnabahar, brokoli.
Yağlı tohumlar: Badem, kaju, ceviz, fındık, ay çekirdeği vs.
Glisemik indeksi düşük olan böğürtlengiller: Yaban mersini, karadut, frambuaz, böğürtlen.
Yağ oranı oldukça yüksek olduğu için avokado.
Yağlar: Zeytinyağı, susam yağı, çörek otu yağı, hindistancevizi yağı (doymuş yağ oranı yüksek olduğu için yüksek miktarda kullanılmamalı).
Tatlandırıcılar: Stevia gibi karbonhidrat oranı düşük tatlandırıcılar.

Ketojenik beslenen biri neden kilo verir?
Kilo vermenin ilk kuralı alınan enerjinin harcanan enerjiden az olması gerekliliği. Bu da ortaya enerji açığı çıkarıyor. Ketojenik beslenme programı, vücudun ihtiyacı olan enerjiden daha azını verir ve böylece enerji açığı oluşur. Bunun yanı sıra yağların midede kalma süresi karbonhidrat ve proteinlere göre daha uzundur. Bu da sindirimin uzaması yani kan şekerinin yavaş yükselmesi ve bunun sonucunda da tokluk süresinin uzaması anlamına gelir. Böylece, ketojenik diyet uygulayanlarda kilo kaybı görülür. Vücudun yağ yaktığı evreye ketosis adı veriliyor ve ismini de bu evreden alan ketojenik beslenmede vücuda yağ yaktırılıyor. Yani iyice düşürülen şeker tüketimi sonrası vücut, karaciğerde depoladığı glikojeni yani bir tür şekeri tüketmeye başlar. Bu şeker tüketildiğinde vücut enerji ihtiyacını yağ yakarak karşılar.

Çeşit çeşit Keto diyet
Ketojenik beslenme; karbonhidrat, protein ve yağ miktarına göre çeşitlilik gösteriyor. En yaygın olanı ise günlük 50 gr ile karbonhidrat tüketimini sınırlandırıyor. 50 gr karbonhidrat, alınan kalorinin yüzde 10’u demek. Geriye kalan kalori ihtiyacının yüzde 20’si proteinlerden ve yüzde 70’i yağlardan karşılanıyor. Kaynak↗, Kaynak↗

Paylaş:
yorum kuralları

Önemli gelişmeleri yakından takip et