Drawing Layer 1

Gri TV Nedir?

Köpek ve kedi mamalarının içinde neler var?

+A -A
15:29 15-06-2021
Aklayanlar

Dengeli beslenme için kuru mama
Evcil hayvanlarda çiğ beslenme, son zamanlarda sık tercih edilmeye başlayınca ürün ve marka çeşitliliği de buna bağlı olarak artıyor… Ancak özellikle veteriner hekimler; dengeli beslenme, doğru oranda vitamin, mineral alımı, diş ve sindirim sağlığı için kedi ve köpeklerin kuru mama ile beslenmesi gerektiğini savunuyor. 

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veterinerlik Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülcan Demirel’e göre çiğ diyetler, tam ve dengeli bir şekilde formüle edildiğinde bile kedi ve köpeklerin sağlığını çok önemli derecede iyileştirdiğinin kesin bir kanıtı yok. Demirel, katı mama ile ilgili şunları söylüyor:
“Yasal üretim iznini almış kuru mama üreten veya yurt dışından ithal edilen mamaları üreten firmalar bilerek ve isteyerek zararlı içerikleri bulunduran mamalar üretmez. Merdiven altı üretim yapanların ürettiği mamalarda hayvanlar için zararlı içerikler bulunabilir. Kuru mamanın faydalı olup olmaması içerdiği ham maddenin kalitesine ve sindirebilirliğine bağlıdır. Sindirilebilirliği yüksek olan ham maddeler ne kadar çok kullanıldıysa dostlarımız bu mamalardan daha yüksek oranda faydalanır.”

Veteriner Hekim. Dr. Aydın Aksu
“Veterinerlerde ve profesyonel pet shop’larda satılan mamalar profesyonel mamalardır. Marketlerde satılanlar bu sınıfa girmez. Profesyonel mamanın en büyük faydası, dengeli bir şekilde hazırlanmış olmasıdır. Vitamin, mineral, protein, yağ, karbonhidrat, hepsi dengeli bir şekilde bulunur. Köpeğin ya da kedinin yaşına, ırkına, cinsiyetine uygun bir şekilde hazırlanmıştır.”

Gökhan Öztürk, Uzman Veteriner Hekim
“Dengeli bir beslemeyi sağlamak için, her türlü karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral, bunların hepsini kuru mamada dengeli bir şekilde verebiliyoruz.”

Burcu Abbak, Uzman Veteriner Hekim
“Kuru mamanın pratik olarak bir takım faydaları var. Birincisi hayvanın yaşına, ırkına, sağlık durumuna ve kondisyonuna göre hazırlanıyor. O nedenle kuru mama kullanmayı tercih ediyoruz. Bir de kuru mamanın dişlerde mekanik temizlik yapmak gibi bir fonksiyondu var. Bu nedenle kuru mamayı tercih ediyoruz.”

Murat Taşçene, Uzman Veteriner Hekim
“Kuru mama yedirmek hayvanların sağlığı için daha güvenilir. İhtiyaçları olan her türlü gıdayı içeriyor. Kuru mama özellikle kedilerde idrar yolu problemlerinde çok güvenilir ve sağlıklı bir besindir.”

Karalayanlar

Kuru mama katkı maddesi dolu
Diğer tarafta ise özellikle çiğ beslenmeyi tercih edenler, kuru mamalarda kullanılan tahılların köpek ve kedi doğasına uygun olmadığını, kedilerin tahıla ihtiyacının olmadığını, soyanın şeker hastalığına neden olabileceğini ve raf ömrünü uzatmak için katkı maddeleri içeren kuru mamaların tercih edilmemesi gerektiğini belirtiyor.

Mama Kandırmacası (Pet Fooled) adlı belgeselden, Veteriner Hekim Barbara Royal
“Hayvan mamalarında bulunan mısır, buğday ve soyanın şeker hastalığı, obezite, kronik deri iltihapları, alerji, eklem iltihabı gibi sorunlara yol açıyor, hatta ölümlere neden oluyor.”

Veteriner Hekim Derya Görgün Yaltı
“Kuru veya yaş paketli ticari mamaların içeriklerinin özel olarak çalışılıp analizler sonucunda hazırlandığını biliyoruz. Ancak ısıl işlemler sonucunda paketteki bazı faydalı bileşenlerin evcil hayvanlarımız tarafından sindirilemediği için bazı ek bileşenler mamalara özel olarak ilave edilmektedir. Bu ilave ürünler ve mamaların uzun süreler boyunca muhafaza edilmesi için eklenen bazı koruyucu maddeler, evcil hayvanımıza uzun vadede toksin yükü oluşturuyor olabilir.”

True Blood K9 Köpek Kulübü kurucusu Ergün Turgan
"Market mamalarını kullanmamaya çalışın. Bunlar çok kötü. Bu mamaları bir süre suda beklettiğiniz çimleniyor. İmkanınız varsa marketlerde satılan ucuz mamaları tercih etmeyin. Ayrıca açıkta satılan mamaları da tercih etmeyin. Her mamanın paketinde içinde ne kadar protein olduğu yazar. Et yazmıyor, protein yazıyor. Kuzu etli diyorsa kuzunun bifteğinin o mamaya koymuyorlar yani.”

Veteriner Hekim Hilal Akbaş
“Mamalarda koruyucu kimyasallar var. Pet shop’larda kuzu, tavuk ya da av hayvanı eti olduğu söylenen mamaları bu kadar ucuza satamazsınız. İçinde ne kadar et olabilir ki? Tavuklu diye satılan bazı mamalarda ağırlıklı olarak hayvanların ayak, kafa ve ilik gibi kısımları kullanılıyor...”

Raw for Us kurucusu Naz Çakıroğlu
Mamaların yüksek karbonhidrat ve şeker içermesi sindirim sistemlerinin gereksinimleri aksine ağız ve dişlerine yapışırken, midelerinde gerektiğinden çok daha uzun bir süre (12 ila 24 saat) kalarak hazım problemleri yaratır.

Çiğ Besleyen Veteriner Topluluğu
“Pratik evcil hayvan mamaları buğday, süt, soya, mısır ve benzeri gibi kedi ve köpeklerin evrimsel beslenmesinde yeri olmayan içeriklerle doludur. “Carrageenan, guar gum, xanthan gum, propionic acid and sorbic acid” gibi katkı ve koruyucu maddeleri de içermektedir.” 

Gerçek Ne?

Avrupa Evcil Hayvan Yemi Endüstrisi Federasyonu (FEDIAF)’nun 2020 faaliyet raporuna göre; 2019 yılında Türkiye’de 1,2 milyon hanede bir köpek, 3,8 milyon hanede bir kedi bulunuyor. Bu verilere göre Türkiye’de hane halklarının yüzde 7’si köpek, yüzde 10’u kedi sahibi. Tüm Avrupa’daki toplam köpek sayısı 87.510.000 ve toplam kedi sayısı 106.424.000 adet.

Yine FEDIAF raporuna göre; Avrupa’da yıllık mama satışı 8,5 milyon ton ve bundan elde edilen ciro 21 milyar Euro. Raporda ayrıca, Avrupa’da yaklaşık 132 adet evcil hayvan maması üreten şirket, 200 adet üretim tesisi bulunduğu yazıyor. 2019 baz alınarak son üç yılın evcil hayvan gıda endüstrisi yıllık büyüme oranı da %2,6 olarak görülüyor.

Milliyet gazetesinin Aralık 2020’de yayımladığı habere göre ise Türkiye’de sokakta yaşayan toplam kedi ve köpek sayısı 20 milyon civarında. Aynı haberde Nestle Purina Petcare Genel Müdürü Ayça Erkol’un verdiği bilgiler şöyle:
“Ülkemizde kedilerin yüzde 25’i, köpeklerin ise yüzde 12’si endüstriyel mamayla besleniyor. 1 milyar TL değerinde olan pazarın yüzde 72’sini kedi maması kategorisi oluşturuyor.”

Milliyet’in haberinde ayrıca Royal Canin Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü Çağla Çavuşoğlu, e-ticaretin evcil hayvan mama sektörünün gelişiminde önemli bir rol oynadığını, bu alanda satışların son beş yılda iki katına çıktığını belirtmiş.

Anadolu Ajansı’nın 16 Nisan 2021 tarihli haberinde de Ege İhracatçı Birliklerinden derlenen veriler dikkate alındığında Türkiye'deki kedi ve köpek maması sektörünün 110 ülkeye yaptığı ihracatın 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 11,8 artarak, 157 milyon 535 bin dolardan, 176 milyon 200 bin dolara yükseldiği yazıyor.

Paketli mamalar: yaş mama mı kuru mama mı?
Hem pet sahipleri hem veterinerler hem de köpek eğitmenlerinin özellikle vurguladığı ilk konu; paketli kuru mamaların marketlerden alınmaması, profesyonel mama olarak tabir edilen, veterinerler ve pet shop’lar tarafından satılan belli başlı markalardaki mamaların tercih edilmesi gerektiği. İkinci konu ise tek başına yaş mamanın temel beslenme için kullanılmaması, kuru mamanın tercih edilmesi. Yaş mamanın, hafta bir ya da iki haftada bir ödül olarak verilebileceği belirtiliyor. Bir kedi ya da köpeğin sadece yaş mama ile beslenmesi, ishal, tüy dökülmesi vb. sorunlara yol açıyor ve kuru mamadan alınabileceği belirtilen besinler yaş mamadan tam olarak alınamıyor.

Profesyonel mamalar genellikle “kaliteli mama” olarak tarif ediliyor. Uzun vadede kötü mamalarla beslenip hasta olma riski altında kalan hayvanların veteriner masraflarındansa daha pahalı “kaliteli mamalar” ile beslenmeleri öneriliyor. Bu seçimden sonra yaşa, cinse göre mama tercihi yapılması öneriliyor.

Kuru mama nasıl üretiliyor?
Kuru mama yapımında genel hatlarıyla mısır taneleri, soya, arpa, buğday, pirinç gibi tahıllar kullanılıyor. Bunlar öğütülerek toz haline getiriliyorlar. Küçük lokmalar halinde buharla pişirilen karışım, hamurumsu bir kıvam yakalandıktan sonra kalıplarda şekillendiriliyor. Ardından sıcak hava kurutucusu ile mamalar kurutuluyor, nemleri alınıyor, oda sıcaklığında soğutulduktan sonra üzerlerine yağ ve protein püskürtülen aşamaya alınıyorlar. Ardından da paketleme yapılıyor.

Kedi ve köpek mamalarının içinde neler var?
FEDIAF mamalarda kullanılan içerikleri şöyle sıralıyor:
Et ve hayvan türevleri, balık, süt ve süt ürünleri, yumurta, soya fasulyesi, omega 6 ve B vitamini içeren besinler; mısır, pirinç, buğday, arpa veya sorgum gibi “iyi” olarak nitelendirilmiş karbonhidrat kaynakları. Yanı sıra; bazı lifler, örneğin pancar küspesi veya pirinç kepeği gibi orta derecede fermente olabilen lifler için de “sindirim sisteminin sağlığı üzerinde ek faydalı etkilere sahip olabilir” deniyor. Tahıllarla ilgili şu bilgi de yer alıyor: “Kedilerin karbonhidrata mutlak bir gereksinimi yoktur ama bunlar, kolayca sindirilebilir bir formda mükemmel bir enerji kaynağı sunarlar.”

FEDIAF mamaların içeriklerinde ayrıca katı ve sıvı yağlar, sodyum klotrit (tuz), meyve, sebze ve tahıllarda bulunan sakaroz (yaygın olarak sofra şekeri olarak bilinen şeker kamışı), fruktoz ve glikoz olduğu söylenen “çeşitli şekerler”in de bulunduğu belirtiyor. Ayrıca “ek vitamin ve mineraller ile katkı maddeleri de evcil hayvan mamalarında kullanılıyor” diyor.

Katkı maddeleri için yapılan açıklamada özetle şu bilgiler yer alıyor:
“Mamalarda kullanılabilen katkı maddeleri arasında vitaminler, aromalar, koruyucular, antioksidanlar ve renklendiriciler yer alıyor. FEDIAF üyeleri yalnızca yasal olarak izin verilen katkı maddelerini ve yalnızca mümkün olan en küçük miktarlarda kullanırlar. Doğal koruyucular, tokoferoller (E vitamini) ve askorbik asit (C vitamini), evcil hayvan mamalarında en yaygın kullanılanlardır. Antioksidanlar, evcil hayvanların uzun vadeli sağlığında önemli bir rol oynar. Bazı üreticiler biyolojik antioksidanlar ekleyebilir; evcil hayvan mamalarında sağlığı desteklemek ve serbest radikalleri nötralize etmek için C & E vitaminleri ile selenyum kullanılır.” Katkı maddeleri ayrıca, raf ömrünü uzatmak ve mamayı taze tutmak, besin değerini korumak için kullanılıyor.

Raf ömrünü uzatan sentetik antioksidan AB’de yasaklandı
Petburada.com’da yer alan “Kedi ve köpek mamalarında tazelik” başlıklı yazıda, koruyucu katkı maddelerinin mamaların raf ömrünü etkileyebileceği, mamaları taze tutmak ve besin kayıplarını önlemek için antioksidanlar kullanıldığı, bunların da sesamol, biberiye gibi doğal antioksidanlar olabileceği gibi etoksikuin (ethoxyquin) gibi sentetik antioksidanlar olabileceği yazıyor. Diğer taraftan bu maddenin mamalarda kullanımı AB üyesi ülkelerde ve Avustralya’da, yasak. Bu maddenin kullanımı AB’de 2017 yılı itibarıyla süresiz olarak askıya alındı. Bu maddenin, böcek ilacı ve kauçuk yapımında da kullanıldığı, hayvanların karaciğerine zarar verdiği belirtiliyor. Etoksikuin’in Türkiye’de ve ABD’de hala bazı mamalarda kullanıldığı söyleniyor. Bu nedenle mama satın alırken paketinin arkasında yer alan içerik bilgilerini iyi incelemek gerekiyor.

Profesyonel kedi ve köpek maması markalarından birinin sattığı tavuklu köpek mamasının içeriği hakkında verilen bilgiler şöyle:

Tahıllar, bitkisel menşeli türevler, et ve hayvansal türevler (Tavuk eti %9), bitkisel protein özleri, sıvı ve katı yağlar, mineraller. Karbonhidrat kaynakları: Buğday, mısır, arpa, yulaf.

Bir kedi maması içeriği ise şöyle veriliyor: Tavuk ve hindi unu, kırık pirinç, mısır glüten unu, selüloz, kurutulmuş domates posası, keten tohumu, ton balığı unu (% 4), hayvansal yağ, hindistancevizi yağı, mineraller, dijest, kurutulmuş pancar küspesi, kurutulmuş havuç.

İdeal bir mama nasıl olmalı?
Avrupa Evcil Hayvan Yemi Endüstrisi Federasyonu’nun köpekler için açıkladığı besin ihtiyaçları şöyle:

Köpeklerin mamalarında; güçlü kemik ve diş yapısını korumak için kalsiyum ve fosfat dengesine dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca köpekler D vitaminine ihtiyaç duyuyor. Büyük ve hareketli köpekler için katı ve sıvı yağ da önemli. Kaslar içinse protein önemli bir unsur.

Kedilerin ise köpeklere oranla neredeyse iki kat proteine ihtiyacı olduğu belirtiliyor. A vitamini kediler için önemli ancak bunun miktarının mamada iyi ayarlanmış olması gerekli. A vitamini açısından çok zengin olan besinlerin karaciğeri yorma tehlikesine dikkat çekiliyor. Göz ve kalp hastalıklarını önlemek içinse taurin adlı amino asit, kedi maması bileşenlerinden biri olarak sayılıyor.

Avrupa Evcil Hayvan Yemi Endüstrisi Federasyonu iyi bir evcil hayvan mamasının özelliklerini şöyle sıralamış:
Eksiksiz: gerekli tüm besin maddelerini yeterli miktarlarda içermeli
Dengeli: besinler doğru oranlarda bulunmalı
Sindirilebilir: sindirebilir olmalı ve besinlerin emilimi gerçekleşmeli
Lezzetli: iyi koku ve tada sahip olmalı
Güvenli: bir evcil hayvana zarar verebilecek her şeyden arınmış olmalı

Taurin meselesi
FEDIAF’ın web sitesinde kedi ve köpekler için açıklanan besin ihtiyaçları listesinde yer alan taurin’in, HT Pazar'dan Serdar Yazıcı'nın haberine göre, Penn State Üniversitesi’nin Journal of Biomedical Dergisi’nde, kemik hastalıklarına neden olduğu yazıyor. Diğer taraftan en çok tercih edilen mama markalarından birinin web sitesinde “Taurin, kediler ve köpekler için neden bu kadar önemli?” başlıklı yazıda “Taurin’in faydaları” ara başlığı ile şu bilgilere yer veriliyor:

Taurin; kaslar, kalp, beyin ve retina dahil olmak üzere vücuttaki doku ve organlarda bulunan bir amino asittir. Çoğu amino asidin aksine taurin, protein hücrelerini oluşturmaz, ancak diğer birçok önemli rolü oynar. Örneğin:
Kalp sağlığını destekler.
Sağlıklı kan akışını destekler.
Retinayı ve görme fonksiyonlarını destekler.Üreme sistemi sağlığını destekler.
Yaşlanmaya karşı korumaya yardımcı olan bir antioksidan etkiye sahiptir.

Aynı web sitesinde, kedilerin taurin üretemediği için beslenmelerinde mutlaka yer alması gerektiği yazıyor.

Lider Evcil Hayvan Beslenme Ürünleri Kalite Kontrol Müdürü Veteriner Hekim Cansu Çavuşoğlu da “Taurin’i kedi metabolizması üretemediği için, kedi mamalarında bunun ilavesi olmalı lazım.” diyor

Royal Canin Satış ve Pazarlama Direktörü Veteriner Hekim Murat Altunyuva taurin için şunları söylüyor: “Uzun zamandır evcil hayvan beslenmesi üzerine çalışıyorum. Hangi maddelerin zararlı olduğunu gösteren kesin kanıtlar ortaya konulamıyor, saptaması zor. Çok kullanımda taurin çeşitli kemik hastalıklarına neden olur. Bunlar çok uzun süreli izlenmesi gereken konular. Bundan 10 yıl sonra birisi çıkıp zararını anlatabilir. Ama şu an için elimizdeki bilimsel verilerle söyleyebileceklerim bunlar.”

Yeni trend: Çiğ beslenme nedir?
“Raw food” beslenme trendi, kedi ve köpekler için de oldukça popüler hale gelmeye başladı. Bu tarz mamaların üreticilerinin argümanı genel olarak “katkısız, soyasız, insanların yediği yiyecekleri kullanıyoruz.” şeklinde. Kuru mamada doğrudan et kullanımı ya yok ya da çok az miktarda olurken çiğ beslenmede doğrudan tavuk eti, dana eti, tavuk yürek, dana yürek, tavuk ciğeri, hamsi balığı, kabak, zeytinyağı, yumurta, kefir, zerdeçal ve karabiber, kırmızı lahana, yeşil elma ve yumurta kabuğunun tozu kullanılıyor.

Bir diğer çiğ beslenme yöntemi BARF olarak biliniyor: Biologically Appropriate Raw Food, biyolojik uygunlukta çiğ gıda. Bu beslenme şeklinde de karbonhidrat, tahıl ve katkı maddesi kullanılmıyor.

Hem “raw” beslenmede hem de “barf’ beslenmede insanlıların yediği besinler kullanılıyor, karışım haline getirilmek üzere katkı maddesi kullanılmadan işlemlerden geçiriliyor ve dondurularak soğuk zincir ile teslim ediliyorlar. Barf yönteminde kıyma haline getirilen karışımlar, eksi 60 derecede şoklanıyor ve ardından eksi 30 derecede yedi gün bekletiliyor.

Çiğ mama parazit yapar mı?
Kuru mamada katkı maddesi tartışması, çiğ beslenmede parazit tartışmasına dönüşüyor. Çiğ beslenme ürünleri üreten bir mama markasının blog’unda, Veteriner Hekim Aslıhan Sevin, “Birçok insan çiğ etleri köpeklerine veya kedilerine vermekte endişe duymaktadır. Çiğ ette parazit riski vardır. Ancak, insan tüketimine uygun yerlerden et ve sakatat ürünleri alımında, paraziter risk elimine edilebilir. Parazit ilacının kullanımı ve sıklığı konusunda birlikte çalıştığınız Veteriner Hekiminize danışınız. Notunun ardından şunu belirtiyor: “Çiğ beslenmede parazit oluşumunun engellenmesi için “Pişirme işlemi uygulanmadan, çiğ ette paraziter riski minimalize etme yollarından biri dondurmadır. İyi bir şekilde temizlenerek parçalarına ayrılmış ete yapılan düşük sıcaklıklar (min. -18°C) ve uzun süreli dondurma işlemiyle parazitlerin tahribatı sağlanmış olur.”

Çiğ Besleyen Veteriner Topluluğu, 2020 yılı beyanında bir “altın standart” belirliyor ve bu standardı şöyle tarif ediyor:
“Altın standart bir beslenme, kedi ve köpeklerin evrimsel beslenmelerine uygulamada en benzer olabilecek şekilde, taze dondurulmuş çiğ etli kemik, et, sakatat, meyve, sebze içeriklerinin öğütülüp dondurulduğu, en az işlem gören şeklidir. Beslenme hiçbir sentetik takviye, katkı maddesi ve kimyasal koruyucu içermez.”

Dünya Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği’nin 2020 yılında yayımladığı bildiride ise “çiğ et bazlı beslenmenin ticari veya dengeli ev yapımı diyetlere göre sağlık açısından yarar sağladığına dair hiçbir kanıt yoktur. Çiğ et bazlı beslenme yüksek bakteri riski taşır.” deniyor.

Paylaş:
yorum kuralları

Önemli gelişmeleri yakından takip et