Gazeteci Uğur Dündar, 21 Haziran günü Tele 1 adlı televizyon kanalında, Tuncay Mollaveisoğlu’nun programına konuk oldu. Canlı yayın esnasında Yılmaz Özdil ise aşağıdaki tweet’leri attı.
Yılmaz Özdil’in attığı o tweet’ler
“Dürüst ve güvenilir (!) araştırmacı gazetecilerin SBK aşına su katmak istemem ama, SBK’nın kafakola aldığı gazetecilerin listesi ABD’de açılan davanın iddianamesinde yazıyor... Kimlere televizyon kanalı kurdurdukları bile orada yazıyor!”
“SBK’nın kafakola aldığı gazetecileri, kime hangi televizyonu kurdurduklarını biliyorum ama söylemem demedim, aksine açık açık söylüyorum, ABD’deki iddianamede yazıyor... Dürüst ve güvenilir (!) araştırmacı gazeteciler niye bu mevzudan hiç bahsetmiyor diye soruyorum?”
“SBK iddianamesinde yazılanları sordum, Tele1’de değerli ağabeyim Uğur Dündar’la Tuncay Mollaveisoğlu beni eleştiriyor, sormayayım o halde...”
Program esnasında Uğur Dündar, Yılmaz Özdil’in attığı tweet’lere çok sert tepki gösterdi.
Uğur Dündar’ın, attığı tweet’ler sonrası Yılmaz Özdil’e canlı yayında söyledikleri
Tuncay Mollaveisoğlu’nun sunduğu, Anında Manşet adlı programın canlı yayın konuğu iken öfkesini gizleyemeyen Gazeteci Uğur Dündar, Özdil’in tweet’leri üzerine şunları söyledi:
“Yılmaz'ın bu imayı yapması benim sırtımdan yediğim en ağır hançerlerden biridir. Biri bana Yılmaz Özdil’i sorsa ‘Yılmaz pis bir işe bulaşmaz’ derim... Yılmaz’a da yazıklar olsun... Yazıklar olsun sana, yerin dibine gir. Bitti benim için artık. Çok namuslu bir iş yapmışız, tebrik etmesi gerekirken imalı çamur. Yazıklar olsun. Yılmaz sakın karşıma çıkma. Mezarıma dahi gelme. Seni görürsem çok fena yapacağım. Ben 77 yaşındayım. Zerre pislik bulamazsınız. Sırtımdan şu anda kanlar akıyor. Sen benim ne kadar namuslu olduğumu bilen bu ülkedeki iki üç insandan birisin. Birisi Müjdat Gezen’dir, İkincisi sensin. Sana 'kardeşim' dedim. Sen nasıl olur da ‘değerli ağabeyim’ dediğin, yere göğe sığdıramadığın bir insana ima yollu dahi olsa çamur atmaya yeltenirsin?”
Yayının ilerleyen bölümlerinde, TELE1 Washington Temsilcisi Yılmaz Polat yayına bağlandı ve iddianameyi incelediğini belirterek, “Ben iddianamede böyle bir şey görmedim” dedi. Ayrıca programa Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil’in yakın dostu olarak bilinen tiyatro oyuncusu Müjdat Gezen de bağlandı ve Uğur Dündar’ın yanında olduğunu, ailece çok üzgün olduklarını belirtti.
Uğur Dündar 22 Haziran akşamı ise Twitter’dan, özür dileyerek o akşamki televizyon programına çıkamayacağını duyurdu:
“Değerli dostlarım, Üzüntümden televizyona çıkacak durumda değilim. Bu akşam KRT TV'deki ŞİMDİKİ ZAMAN programına katılamayacağım için hem sizlerden hem de değerli meslektaşlarımdan özür dilerim.”
Sezgin Baran Korkmaz -SBK- olayı
Türkiye’de hakkında kara para aklama soruşturması açıldıktan sonra yurt dışına giden ve bir daha dönmeyen Sezgin Baran Korkmaz, 19 Haziran 2021’de, ABD’nin talebiyle Avusturya’da tutuklandı. SBK Holding ve bağlı altı şirketin hesaplarından 132 milyon dolar kara para aklandığı iddiaları üzerine hakkında Türkiye'de de dava açıldı. Geçtiğimiz ay ilk duruşması yapılan davaya, yakalama kararı bulunan Sezgin Baran Korkmaz yurtdışında olduğu için katılmamıştı.
21 Haziran 2021’de ABD ise Adalet Bakanlığı, Pazartesi günü akşam saatlerinde Korkmaz hakkında, "kara para aklamak ve yargıyı engellemek" suçlamalarıyla dava açıldığını duyurdu. BBC Türkçe’nin haberine göre, ABD'de Utah Savcılığı iddianameyi 28 Nisan 2021'de hazırladı, ancak o tarihte belge üzerinde "Gizli" ibaresi yer alıyordu. Korkmaz'ın Avusturya'da ABD'nin talebi üzerine gözaltına alınması ve tutuklanmasının ardından belgenin gizliliği kaldırıldı. Avusturya yargısı, Korkmaz'ın, "ABD'ye iade talebinin görüşülmesi için" 5 Temmuz'a kadar tutuklu kalmasını kararlaştırdı.
133 milyon dolarlık kara para aklama iddiası ve 225 yıl hapis istemi
ABD'de üzerindeki gizlilik kararı kalkan iddianamede Korkmaz'ın, Türkiye ve Lüksemburg'daki banka hesapları aracılığıyla 133 milyon dolar kara para akladığı iddia ediliyor. Korkmaz'ın kara para aklama yoluyla elde ettiği gelirlerin de ABD'nin Utah Mahkemesi'nde Kingston ailesi üyeleri ve Lev Aslan Dermen'in (Levon Termendzhyan) yenilenebilir yakıt vergisi teşvikinden faydalanarak ABD Hazinesi'ni dolandırmakla suçlandığı yolsuzluk ağıyla bağlantılı olduğu öne sürülüyor. Korkmaz'a para transferiyle dolandırıcılık yapmaktan 10 ayrı suçlama yöneltildi. Korkmaz, kara para aklamadan suçlu bulunursa 20 yıla kadar hapis, suçlu bulunduğu her bir para transferiyle dolandırıcılık suçlamasından da 20'şer yıla kadar hapis, yargıyı ve soruşturmayı engelleme suçundan da 5 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya. Savcılık suçlu bulunması durumunda Korkmaz için toplam 225 yıla kadar hapis cezası istiyor.
İddialar…
Artı 1 TV, Uğur Dündar, Tuncay Mollaveisoğlu ve gizli finansör iddiası
Gezi olayları sırasında yayın hayatına başlayan Artı 1 TV’nin o dönem Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu iken kanalın “anchorman”i (ana haber sunucusu) Uğur Dündar idi.
Gazeteci Ayşenur Aslan’ın ifadeleri ve Gazete Duvar’ın haberine göre “perde arkasında” yer alan bir finansörden söz ediliyor: Ekim Alptekin. Haberde bu ismin ayrıca Türkiye hükümeti adına ABD'de lobi faaliyetleri yürüttüğü, eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn ile bu amaçla anlaşma yaptığı iddiasından söz ediliyor.
Gazeteci Ayşenur Aslan ise Uğur Dündar ve Mollaveisoğlu‘nun Ekim Alptekin’i Artı 1 TV’den ayrılmadan kısa süre önce öğrendiklerini belirtti ve konuya dair tanıklığının olduğunu söyledi: “Sezgin Baran Korkmaz, Artı 1 TV için söylüyorum medya patronu değildi. O bağlantı, Ekim Alptekin üzerinden kuruluyor. Az çok o meselenin ayrıntılarına tanık olduğum için anlatmam lazım. Ekim Alptekin, esas burada sözü edilen perde gerisindeki adam. Burada sözü edilen, perde gerisindeki adam Ekim Alptekin. Dün akşam, çok sıkı iki dost arasında patlak veren kavganın içinde nasıl yer alıyor Ekim Alptekin? İma şu, Ekim Alptekin Artı 1 televizyonunun gerçek patronuydu onun arkasında da SBK vardı. Ben şunu biliyorum, Ekim Alptekin Artı 1 televizyonunun patronuymuş ama bunu Uğur Dündar ile Tuncay Mollaveisoğlu'nun kanaldan ayrılmalarından kısa bir süre önce fark ettiklerini biliyorum. Altan Ertürk diye bir patron olduğu zannediliyordu.”
SBK ve Ekim Alptekin bağlantısı iddiası
Sezgin Baran Korkmaz'ın şantaj, tehdit ve itibarsızlaştırma yoluyla 'çöktüğü' iddia edilen Bora Jet'in eski sahibi Yalçın Ayaslı'nın ABD'de mahkemeye sunduğu şikâyet dilekçesi ve Ayaslı aleyhine Korkmaz ile birlikte Türkiye medyasında karalama kampanyası örgütlediği iddiasıyla bu dilekçede adı 20'den fazla defa geçen Ekim Alptekin bulunuyor. Ayaslı'nın avukatlarının ABD'de 12 Şubat 2019 tarihinde Sezgin Baran Korkmaz aleyhine verdiği şikâyet dilekçesinde, Türkiye'de çok sayıda gazeteciyle Korkmaz adına kurduğu ilişkiler üzerinden 'Ayaslı'yı FETÖ'cü olarak karalamak, itibarsızlaştırmak ve şantaj yapmakla' suçlanıyor. Alptekin'in bu karalama kampanyası döneminde Korkmaz'a ait olan Mega Varlık'ın yönetim kuruluna girdiği ve Mega Varlık'ın Bora Jet’i satın aldığı dönemde de kurulda olduğu belirtiliyor. Şikayet dilekçesi↗
Bir diğer iddia da Sezgin Baran Korkmaz ile Ekim Alptekin'in Ağustos 2017'de İstanbul'daki bir yalıda bir grup muhabiri ağırladığı yönünde. İddiaya göre, Mega Varlık'a ait olan yalıda verilen davette, Alptekin ve Korkmaz aralarında Hürriyet ve Habertürk muhabirlerinin de bulunduğu gazetecileri Ayaslı aleyhindeki haberleri sürdürmeye teşvik etti.
Ayaslı'nın avukatlarının şikâyet dilekçesindeki iddialar, ABD'de açılan ilgili davanın iddianamesinde de 'medya kampanyası' başlığı altında yer aldı. Kaynak ↗
Yılmaz Özdil'in attığı tweet’lerde 'iddianame' derken kast ettiği metnin; ARTI 1'in finansörü olduğu iddia edilen Kamil Ekim Alptekin'in Sezgin Baran Korkmaz'la birlikte çalıştığının öne sürüldüğü bu şikâyet dilekçesi olduğu, yine Gazete Duvar’daki haberde belirtiliyor.
Ekim Alptekin iddialara karşı ne iddia ediyor?
Twitter hesabından iddialara yanıtlar veren Ekim Alptekin, 22 Haziran tarihli tweet’inde, “BEN DEĞİLİM! İddianamede adı geçen ALPTEKİN de ben değilim. Akrabam da değil, kendisini tanımıyorum. Biraz dinleneceğim. Yarın da ortaya atılacak yeni yalanlara cevap veririm.” diyor.
Aynı tarihli bir başka tweet: “BEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ adına gizli ajan olarak Fethullah Gülen’e karşı komplo kurma suçlamasıyla kumpas mağduru olurken kimsenin sesi çıkmadı, bir vatandaşımıza haksızlık yapılıyor denilmedi! Ama bir TV kanalı sahibi olduğum yalanı üzerine herkes birleşmiş benden hesap soruyor.”
Mega Varlık şirketi ve SBK ile ilişkileri konusundaki iddiaları da Ekim Alptekin bu şekilde yalanladı:
“Her reklam verdiğim şirketin finansörü mu oluyorum @zafersahin06? Artı1 ile ya da yayın politikasıyla ilgili uzaktan yakından hiçbir ilgim yok ve olmadı. SBK ile herhangi bir ortaklığım yok ve hiçbir zaman da olmadı. Mega Varlığa karşı davalarım var. Sn. Toprakla hiç tanışmadım.”