Drawing Layer 1

Gri TV Nedir?

Dünyayı yöneten kadınlar… Ve diğerleri

Kadınların dünyanın kaderine yön veren önemli kurumların başında olması, siyasette aktif rol almaları, büyük kurumların üst düzeylerinde kariyer sahibi olmaları dünyaya umut veriyor. Diğer yandan Dünya Ekonomik Forumu (WEF) 2020 Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için en az 100 yıl, erkeklerle eşit ücrete sahip olması için ise 257 yıl geçmesi gerekiyor.

+A -A
09:02 08-03-2021

Kadınların dünyanın kaderine yön veren önemli kurumların başında olması, siyasette aktif rol almaları, büyük kurumların üst düzeylerinde kariyer sahibi olmaları dünyaya umut veriyor. Diğer yandan Dünya Ekonomik Forumu (WEF) 2020 Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için en az 100 yıl, erkeklerle eşit ücrete sahip olması için ise 257 yıl geçmesi gerekiyor.

Şubat 2019'da Dünya Bankası'nın yayınladığı “cinsiyet ayrımcılığı ve buna karşı verilen mücadele” adlı raporda 187 ülke arasında Türkiye 87. sırada yer alırken WEF 2020 raporuna göre 130. sıraya geriledi. Cinsiyet eşitliği listesi hazırlanırken, kadınların ekonomiye katılımı, fırsat eşitliği, eğitim imkanları, sağlık ve kadının siyasi güçlendirilmesi gibi kriterlere bakılıyor. Cinsiyet eşitliği endeksinde 1 puan tam eşitlik anlamına geliyor. Bu puana en çok yaklaşan ülkeler İzlanda, Norveç, İsveç. Bu puanın (1) gerisinde olan ülkeler ise Suriye, Irak, Pakistan ve Yemen. Batı Avrupa, ortalama yüzde 76,7 ile cinsiyet eşitliğinin en yüksek olduğu bölge olarak görülüyor. Türkiye'nin de yer aldığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesi, yüzde 60,5 ile cinsiyet eşitliği konusunda en geride. 

Raporu inceleyin

Küresel iş gücüne katılım oranı kadınlarda % 63, erkeklerde yüzde 94. Fortune 500 şirketlerinin %6.6’sı kadın CEO. Dünya çapında %41 oranında kadın doğum yardımı alıyor. Kadınların ev işlerine (ücretsiz) olarak katılımı erkeklerin 3 katı daha fazla. Dünyada kadın parlamenter oranı 2020 yılında %24,9. Dünyada çocuklarıyla yalnız yaşayan ebeveynlerin %84’ü kadın.

İngiltere’de yönetim kurullarına kadın istenmiyor

BBC’nin haberine göre İngiltere’de cinsiyet eşitliği konusunda hazırlanan bir rapora göre yapılan Londra Borsası’nda işlem gören bazı şirketlerin yönetim kurullarına kadın atanmaması şu gerekçeler öne çıkıyor:

"Kadınların yönetim kurulundaki ortama uyum sağlayabileceğini düşünmüyorum.

"Yönetim kurulunda oturacak gerekli kabiliyete ve deneyime sahip çok kadın yok, ele alınan konular çok karmaşık."

"Çoğu kadın yönetim kurulunda olmanın sıkıntısını veya baskısını istemiyor."

"Hissedarlar yönetim kurulunun yapısıyla ilgilenmiyor, biz niye ilgilenelim ki?"

"Yönetim kurulundaki diğer çalışma arkadaşlarım kurula bir kadın atanmasını istemiyor."

"İyi kadınların çoğu kapılmış."

"Kurulda zaten bir kadın var, yani biz üzerimize düşeni yaptık, sıra başkasında."

"Şu anda kurulda yer yok, olsaydı bir kadın atamayı düşünürdüm."

"Alttan yetiştirilmesi lazım, bu sektörde yeterli üst düzey kadın yönetici yok."

"Sırf ben istiyorum diye bir kadın atayamam."

Türkiye’de erkekler, kadınlardan %31 daha çok kazanıyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Türkiye'de Kadın Hakları İhlalleri” başlıklı raporunu kamuoyuyla paylaştı. Rapora göre, 17 bin kadın tutuklu ve hükümlünün yanında 800’ü 3 yaş altı bebek olmak üzere 3 bin çocuk anneleriyle birlikte cezaevinde kalıyor. Türkiye’de erkeklerin geliri kadınlardan yüzde 31 fazla, 2006 yılında yüzde 12 olan ücret farkı 2019’da yüzde 20,7 olarak kaydedildi. Kendi hesabına çalışan erkeklerin geliri kadınlardan yüzde 77,3 fazla. Yine aynı rapora göre dünyanın 39 ülkesinde kız ve erkek çocukları mirastan eşit pay almıyor. Dünya kadınlarının yüzde 30’u partnerlerinin fiziksel ve/veya cinsel şiddetine maruz kaldığını ifade ediyor.

Dünyayı yöneten kadınlar

Kadın erkek eşitsizliğinde tablo böyleyken, dünyada çok önemli kuruluşları yöneten kadınlar ve görevleri de dikkat çekiyor. Küresel ekonominin en güçlü kurumlarından ABD Hazine Bakanlığı, Uluslararası Para Fonu (IMF), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) liderlik eden kadınlar dünya ekonomisine yön veriyor.

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen

Ülke tarihinde bu göreve gelen ilk kadın… Daha önce ABD Merkez Bankası'na da (Fed) başkanlık eden tecrübeli ekonomistin her açıklaması piyasalarda geniş yankı buluyor. 

Hazine Bakanlığı'nın yanı sıra Fed'in ilk kadın başkanı olma unvanını da taşıyan Yellen, 2014-2018 döneminde yönettiği Banka'nın en başarılı liderlerinden biri olarak da anılıyor. 

Yellen'ın 4 yıl süren Fed Başkanlığı döneminde özellikle istihdam alanında çok iyi iş çıkardığını düşünen ekonomistler, Banka'nın ilk kadın başkanının başarılı bir miras bıraktığı konusunda da hemfikir.

Yellen, 2010-2014'te Fed Başkan Yardımcılığı ve Bill Clinton döneminde Beyaz Saray Ekonomik Danışma Konseyi Başkanlığı ile Kaliforniya Berkeley Üniversitesi'nde profesörlük yapmıştı. 

Biden’ın başkan seçilmesiyle bu yıl dünyanın en büyük ekonomisinin başına geçen Yellen'ın açıklamaları ve attığı adımlar, ABD'nin yanı sıra küresel finans camiasında da yakından takip ediliyor. 

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde

ECB'nin ilk kadın Başkanı Christine Lagarde da Avro Bölgesi'nde uygulanacak para politikasını şekillendiren ve piyasaların odağındaki bir diğer kadın lider olarak öne çıkıyor. 

ECB Başkanlığı görevini 1 Kasım 2019'da Mario Draghi'dan devralan Lagarde, 2011-2019 döneminde IMF Başkanlığı görevini yürütmüştü.

Jeopolitik belirsizlikler, artan korumacılık tehdidi, küresel piyasalardaki kırılganlıklar ve ekonomik yavaşlama gibi devam eden sorunlarla uğraşan Lagarde, bir anda ortaya çıkan Kovid-19 krizinin ekonomik etkileriyle de mücadele etmek zorunda kalıyor. 

Lagarde liderliğindeki ECB, bu dönemde faizleri düşük seviyelerde tutarken, 1 trilyon 850 milyar avroluk Pandemi Acil Varlık Alım Programı'nı açıkladı.

ECB başkanları 8 yıl görev yaparken, uzmanlar, Lagarde'ın siyasi ağırlığının Avro Bölgesi hükümetlerinin kendisi üzerinde baskı kurmasını zorlaştırdığını belirtiyor. 

IMF Başkanı Kristalina Georgieva

IMF Başkanı Kristalina Georgieva ise Lagarde'ın ardından Fon'un ikinci kadın başkanı olarak özellikle Kovid-19 krizi sürecindeki aktif tutumuyla adından söz ettiriyor. 

Georgieva, IMF'ye 2019 yılından bu yana liderlik ederken, Bulgar ekonomist, 2017-2019 döneminde Dünya Bankası'nda üst yöneticilik görevinde bulunmuştu. 

Jim Yong Kim'in istifasının ardından 2019'da kısa bir süre Dünya Bankası Grubu Başkan Vekili olarak da görev yapan Georgieva, 2014-2016'da Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevini de yürüttü.

Georgieva, özellikle Haiti ve Pakistan'daki insani felaketlere yönelik çalışmalarından dolayı 2010'da "Yılın AB Komiseri" seçildi.

Gelişmekte olan bir ülkeden IMF Başkanlığı görevine gelen ilk isim olan Georgieva, uluslararası para sisteminin istikrarını sağlamaya ve krizleri önlemeye yönelik politikalara yön veriyor. 

Kovid-19 krizinin patlak vermesiyle Georgieva yönetimindeki IMF, 1 trilyon dolarlık kredi verme kapasitesini kullanıma açarken, krizin başlamasından bu yana 80 ülkeye acil finansman sağladı.

Son dönemde Kovid-19 salgınının neden olduğu krizin etkilerini hafifletmeye yönelik yoğun bir mesai harcayan Georgieva, özellikle yoksul ülkelere likidite sağlanması için çaba sarf ediyor. 

Dünya Ticaret Örgütü Genel Direktörü Ngozi Okonjo Iweala 

Küresel ticareti düzenleyen tek uluslararası organ konumunda bulunan DTÖ'nün yeni genel direktörü Nijeryalı Ngozi Okonjo Iweala da bir diğer başarılı kadın olarak dikkati çekiyor. 

Şubat ayında DTÖ'nün ilk kadın başkanı olan Iweala'nın, uzun zamandır sorunlarla boğuşan örgütte yeni bir dönemi başlatması bekleniyor. 

Yaklaşık 5 yıl görev yapacak Iweala, aynı zamanda örgütün ilk Afrikalı genel direktörü olma özelliğini de taşıyor. 

Dünya Bankası'ndaki kariyerine iki kez ara vererek Nijerya'da iki dönem Maliye Bakanlığı görevinde bulunan Iweala, kısa bir süre de Nijerya Dışişleri Bakanlığı görevini yapmıştı. 

Iweala'nın, Nijerya'da Maliye Bakanı olduğu dönemde ülkenin finansal istikrarını iyileştirmek ve yolsuzlukla mücadele için hayata geçirdiği ekonomik reformlarla takdir topladığı belirtiliyor. Iweala, DTÖ Direktörlüğü görevi öncesi Küresel Aşı İttifakı'nın başında bulunuyordu.

Hem müzakere gündemindeki tıkanma hem de ABD'nin çok taraflı sisteme itirazları ve almış olduğu tek taraflı önlemler nedeniyle uzun zamandır sorunlarla boğuşan DTÖ için Iweala'nın yönetime gelmesi, örgütte yeni bir sürecin başlaması açısından önem taşıyor.

Kaynak: AA, BBC, WEF, Bianet

Paylaş:
Yorum Yap:
yorum kuralları

Önemli gelişmeleri yakından takip et