Drawing Layer 1

Gri TV Nedir?

Emeklilerin maaş ve ikramiyeleri erken ödenecek

Kabine Toplantısı sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emeklilerimizin temmuz ayı emekli aylıkları ile bayram ikramiyelerini Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz. Emeklilerimizin aylıklarında Ocak-Temmuz dönemi TÜFE oranını dikkate alarak yüzde 8,45 oranında artış yapıyoruz” dedi.

+A -A
08:47 06-07-2021

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kovid-19 salgını başta olmak üzere gündemlerindeki dış politika, güvenlik ve diğer başlıklara ilişkin değerlendirmeler yaptıklarını söyledi.

Ülke ekonomisi hakkında gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, “"Emeklilerimize bir müjde vermek istiyorum. Emeklilerimizin temmuz ayı emekli aylıkları ile bayram ikramiyelerini Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz. Yine emeklilerimizin aylıklarında Ocak-Temmuz dönemi TÜFE oranını dikkate alarak yüzde 8,45 oranında artış yapıyoruz” dedi. 12,7 milyon vatandaşa 12,3 milyar lirası Kurban Bayramı ikramiyesi olmak üzere toplamda 38 milyar liralık bir ödeme gerçekleştirileceğini belirten Erdoğan, “İller Bankamız, Avrupa Birliği, Dünya Bankası ve Fransız Kalkınma Ajansı ile 15 belediyemizi kapsayan toplamı 5,8 milyar lirayı bulan bir hibe ve kredi anlaşması imzaladı. Bu kaynakla 18 milyon vatandaşımıza ve 2,3 milyon sığınmacıya daha iyi altyapı hizmeti verilmesi sağlanacaktır” diye konuştu.

“Bütçe açığı 7.5 milyar TL’ye geriledi”
Türkiye ekonomisinin en sağlam alanlarından birisinin kamu maliyesi olduğunu aktaran Erdoğan, ocak-mayıs döneminde güçlü bir bütçe performansı gösterildiğini bildirdi. Geçen senenin ilk 5 ayında bütçe açığının 90,1 milyar lira olduğunu, bunun 2021'in aynı döneminde 7,5 milyar liraya gerilediğini bildiren Erdoğan, 2021 yılı bütçe açığı hedefinin aşağı yönlü revize edilerek milli gelirin yüzde 3,5'ine çekildiğini, bu şekilde oluşturacak mali alanın vatandaşların ihtiyaçları için kullanılacağını belirtti.

Erdoğan, vergi politikalarında gelir ihtiyacı ile vergi yükleri arasındaki hassas dengeyi korumaya özen gösterdiklerini vurguladı.

Ekonomik kararlara olumsuz etki edecek, yatırımları ve girişimciliği engelleyebilecek mahiyette ağır bir vergi yükünün ortaya çıkmasının istenmediğinin altını çizen Erdoğan, hükümetleri döneminde giyimde, ilaç ve tedavi hizmetlerinde, eğitimde, yeme içme, turizm ile zirai faaliyetlerde KDV indirimleri yapıldığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca eğitim kurumlarına kuruluşlarından itibaren 5 yıl süreyle gelir ve kurumlar vergisi istisnası sağlandığını aktardı.

Asgari geçim indirimi uygulamasını getirerek çalışanın vergi yükünü düşürdüklerini söyleyen Erdoğan, üç çocuklu asgari ücretlinin aylık vergi yükünü sıfıra kadar indirdiklerini bildirdi.

"Çok önemli düzenlemeleri hayata geçirdik"
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ekonomi Reform Programımız kapsamında basit usulde vergilendirilen esnafımızın tüm kazançlarını vergi dışı bırakıyoruz. Vatandaşlarımızın kendi evlerinde el emekleriyle imal ettikleri ürünlerin internet üzerinden satışını esnaf muaflığı kapsamına aldık. İstihdamın desteklenmesi ve iş gücü maliyetlerinin azaltılması amacıyla çok önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. Bu amaçla yıl sonuna kadar işe alınacak her bir işçi için asgari ücret üzerinden ödenmesi gereken tüm SGK primleri ve vergileri 12 ay boyunca karşılıyoruz. Aynı şekilde istihdam maliyetinin yaklaşık yüzde 36'sına tekabül eden 1556 lirayı devlet olarak biz ödüyoruz. Bu desteği kadın, genç ve engelli istihdamında 18 ay olarak uyguluyoruz."

Başta organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri, endüstri bölgeleri ve serbest bölgeler olmak üzere her alanda yatırımı, katma değerli üretimi, istihdamı, araştırma ile geliştirmeyi, tasarımı ve yenilikçiliği destekleyen düzenlemeler yaptıklarını anlatan Erdoğan, gelir politikalarını da enflasyonla mücadeleye destek olacak şekilde uyguladıklarını, uygulamaya devam ettiklerini belirtti.

Erdoğan, döviz kurundaki dalgalanmaların vatandaşlara yansımasını en aza indirmek için gerekli tedbirleri aldıklarını ifade etti.

"Eşel Mobil Sistemi" ile akaryakıt ürünleri üzerinden alınan maktu ÖTV tutarlarında indirimler yaparak fiyatların yükselmesini engellediklerini aktaran Erdoğan, mazotta 2 lira, benzinde 2,5 lira ÖTV alınması gerekirken mazotta 71 kuruş, benzinde 83 kuruş ÖTV alındığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir akaryakıt alımından vatandaşları litrede en az 2 lira desteklediklerini dile getirdi.

Evlerde ve sanayide kullanılan tüplerde de "Eşel Mobil Uygulaması" sayesinde ÖTV almadıklarına işaret eden Erdoğan, aynı sistemle bu yıl toplam 46 milyar liralık KDV ve ÖTV gelirinden feragat ettiklerini aktardı.

"Avrupa'da benzinin ve motorinin hem en ucuz olduğu hem de en az vergilendirildiği ülke biziz." diyen Erdoğan, eskiden yurt dışından gelenlerin arabalarının depolarını doldurup öyle sınırlardan içeri girdiğini, şimdi ise işin tersine döndüğünü, araçların depolarının doldurulup sınır dışına çıkıldığını söyledi.

"Gelir vergisi tarifesine yeni bir dilim ekledik"
Erdoğan, beyaz eşya, mobilya, motorlu taşıtlar ve inşaat sektörlerine yönelik geçici veya kalıcı nitelikte ÖTV, KDV, harç indirimleri yaparak enflasyonla mücadeleyi ve ekonomide canlanmayı desteklediklerini vurguladı.

Vergisini düzenli olarak ödeyen mükelleflere yüzde 5 gelir ve kurumlar vergisi indirimi getirdiklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi almak amacıyla gelir vergisi tarifesine yeni bir dilim ekledik. Vergi alanında vatandaşlarımıza, çiftçimize, esnafımıza, sanayicimize, ihracatçılarımıza, özetle A'dan Z'ye her kesime yönelik yaptığımız düzenlemeleri saymakla bitiremeyiz. Böylesine büyük maliyetlere katlanmamızın tek gayesi, vatandaşlarımızın, üreticilerimizin, çiftçilerimizin yükünü azaltarak insanımızın refahını artırmaktır."

Erdoğan, mahalli idare gelirleri ve sosyal güvenlik primleri dahil dolaysız vergi gelirlerinin, toplam vergi gelirlerine oranını yüzde 53'ten yüzde 61'e çıkardıklarını belirterek, "Aynı dönemde dolaylı vergilerin payını yüzde 47'den yüzde 39'a düşürdük. Yunanistan, Macaristan, Portekiz, Estonya ve Şili gibi ülkelerde dolaylı vergi geliri oranları çok daha yüksektir." dedi.

"Dünyanın en yüksek vergilerini uyguladıkları, buna rağmen vergi geliri üretemediklerine" ilişkin eleştiriler yapıldığına işaret eden Erdoğan, Türkiye'de uygulanan vergi oranlarının OECD ülkelerindekilerle kıyaslandığında bu eleştirilerin de doğru olmadığının görüleceğini söyledi.

Erdoğan, daha önce gelir vergisine ilişkin en düşük vergi oranının yüzde 22 olarak uygulandığını hatırlatarak, "Biz bu oranı yüzde 15'e düşürdük. Gelir vergisine ilişkin en yüksek vergi oranını da yüzde 49,5'ten yüzde 40'a indirdik. Böylece gelir vergileri açısından OECD ortalamalarına epeyce yaklaştık. Salgının etkilerini azaltmak amacıyla aldığımız önlemler kapsamında kurumlar vergisini bu yıl yüzde 25, gelecek yıl yüzde 23 olarak uygulayacağız. Bu oranlar da OECD ortalamalarına yakındır. Kurumlar vergisi oranını 2023'ten itibaren de yüzde 20 seviyesine indiriyoruz." diye konuştu.

Göreve geldiklerinde kurumlar vergisi oranının yüzde 33 olduğunu anımsatan Erdoğan, "Kaldı ki bugün ülkemizdeki belli bölgelerde üretimi desteklemek amacıyla yatırımcılarımızın kurumlar vergisi oranı yüzde 2'ye, imalat faaliyetlerinde ise 0'a kadar iniyor." bilgisini paylaştı.

Erdoğan, Katma Değer Vergisi (KDV) oranlarına da değinerek, "Tüm işlemlerde KDV oranının yüzde 18 olduğunu varsaydığımızda, OECD ülkeleri arasında KDV oranı en düşük ikinci ülkeyiz. Hepinizin de bildiği gibi biz sosyal amaçlarla yüzde 8 ve yüzde 1 şeklinde iki indirimli oran daha uyguluyoruz. Bunları da dikkate alırsak ortalama KDV oranımız yüzde 14'e geriliyor. Bu durumda KDV oranları açısından OECD ülkeleri arasında en düşük orana sahip ülke oluyoruz." ifadelerini kullandı.

"Kamu gelirlerinin yaklaşık yüzde 84'ü vergi gelirlerinden toplanıyor"
"Türkiye'nin vergi geliri üretemediğini" söyleyenleri eleştiren Erdoğan, "Bu ülkede kamu gelirlerinin yaklaşık yüzde 84'ü vergi gelirlerinden toplanıyor." dedi.

Erdoğan, bütçeyi 2021'de 922 milyar lira vergi toplamak üzere hazırladıklarını ifade ederek, Hazine ve Maliye Bakanlığınca yıl sonunda vergi gelirlerinin 1 trilyon 51 milyona çıkacağının hesaplandığını kaydetti.

Bütçe harcamalarının yüzde 72'sini vergi gelirlerinden karşıladıklarını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu: "Gördüğünüz gibi ülkemiz çalışıyor, üretiyor, istihdam ediyor, ihracat yapıyor ve büyüyor. Sağladığımız istisna ve muafiyetlere rağmen vergi gelirlerimizi de sürekli artırıyoruz. Kayıt dışılığın azaltılması ve vatandaşlarımıza vergiyle ilgili hizmetlerin daha hızlı ulaştırılabilmesi için çok önemli reformları hayata geçirdik. Bu kapsamda Gelir İdaresi Başkanlığımızı 2005 yılında yeniden yapılandırdık. Bugün 81 ilde 1050 vergi dairesinde hizmet sunan Gelir İdaresi Başkanlığı işlemlerinin neredeyse tamamını elektronik ortamda yapıyor."

"Dijital vergi asistan sistemini devreye alıyoruz"
Erdoğan, kurdukları elektronik beyanname sistemi sayesinde yılda 150 milyon beyannamenin elektronik ortamda işlem gördüğünü dile getirerek, "Birçok gelişmiş ülkenin vergi idarelerinde dahi böyle bir performans yoktur. Bakanlıklar, bankalar ve Sosyal Güvenlik Kurumu gibi sayısı 100'ü aşan farklı kaynaktan bilgi alan Gelir İdaremiz bu verileri işleyerek vergi inceleme çalışmalarında kullanıyor. Reform programımız kapsamında elektronik tebligat, elektronik inceleme, elektronik tutanak ve elektronik raporu da içeren dijital vergi denetimi sistemini geliştirerek vergi inceleme sürelerini kısaltacağız. Mükellef memnuniyeti ve hizmet kalitemizi artırmak adına yapay zeka kullanımını içeren dijital vergi asistan sistemini de devreye alıyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yandan vatandaşa her türlü avantajı sunarken diğer yandan kamu gelirleri için sağlıklı ve sürdürülebilir bir zemin oluşturduklarını dile getirdi.

"Bir anda ortaya çıkabilen arz sıkıntılarına hızlı şekilde müdahale edilmesi şart"
Önlerindeki en önemli sorunlardan birinin yüksek enflasyon olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Geçmişte hem enflasyonu aşağıya çekmeyi hem de büyümeyi aynı anda gerçekleştirme başarısını gösterdik. Şimdi çok daha iyisini yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Yüksek enflasyonla mücadele takım oyununu gerektiriyor. Merkez Bankamız bu sorunu çözmekte kararlı bir yaklaşıma sahiptir. Sadece Merkez Bankasının gayretiyle bu mücadele kazanılamaz. Enflasyona yol açan yapısal sorunların çözümüne de güçlü bir şekilde odaklanmamız gerekiyor. Bu anlayışla enflasyon ataletini ortadan kaldırmak ve arz şoklarını daha etkili yönetmek için Fiyat İstikrarı Komitesini hayata geçirdik. Salgın dönemi de göstermiştir ki bir anda ortaya çıkabilen arz sıkıntılarına hızlı şekilde müdahale edilmesi şarttır. Aksi takdirde ülkede yaşayan her bir insanın mağduriyetine yol açan tablolarla karşılaşmamız kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu komite vasıtasıyla fiyat istikrarını etkileyen yapısal sorunlara hızlı, etkin ve sonuç odaklı çözümler geliştirmeyi planlıyoruz."

"Türk lirasını desteklemek amacıyla ilgili kurumlarımız gerekli adımları atıyor"
Erdoğan, Türkiye'nin bir diğer önemli avantajının, bankacılık sektörünün güçlü ve sağlam görünümünü korumaya devam etmesi olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türk lirasını desteklemek amacıyla ilgili kurumlarımız gerekli adımları atıyor. Reel sektörümüz de döviz açık pozisyonunu azaltıyor. Geçtiğimiz yıl döviz tevdiat hesaplarında görülen artış trendi yılbaşından itibaren çözülme yönlü değişti. Bu süreci desteklemek için Türk lirası cinsi varlıkların cazibesini artıracak uygulamalar geliştiriyoruz. Şu gerçeğin unutulmaması şarttır: Güçlü bir ekonomi için bankacılık sektörü kaynakları, doğru projelere yatırım olarak aktarılmalıdır. Bu da ancak kredi tahsis süreçlerinin yatırım odaklı hale getirilmesi ile mümkündür. Finansman sağlarken üretilecek katma değer, kazanılacak rekabet avantajı ve oluşacak istihdam kapasitesi mutlaka dikkate alınmalıdır. Yalnızca teminata bakılarak verilen kredilerin ekonomimize istenen katkıyı sağlamadığını görüyoruz. Tüketimi teşvik eden, cari açığı artıran ve tasarruf düzeyini düşüren finansman faaliyetlerinin azaltılması gerekiyor. Bu kapsamda gereken önlemleri aldık, almaya devam ediyoruz."

Erdoğan, banka kredilerinin yanı sıra sermaye piyasası araçlarının da şirketler tarafından tercih edilmeleriyle ilgili gerekli altyapıyı hazırladıklarını söyledi.

Erdoğan, şirketlerin bilançolarını öz kaynak finansmanıyla güçlendirmesine önem verdiklerini vurgulayarak, bu yılın ilk 6 ayında 23 şirketin halka arz olduğunu, şirketlerin bu yöndeki ilgisinin, halka arzların süreceğine işaret ettiğini belirtti.

Halkın, halka arz yoluyla finansmanlarını güçlendirmeye yönelen bu şirketlere sahip çıkacağına inancını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sermaye piyasalarımız açısından iki önemli çalışmayı hayata geçiriyoruz. Birincisi tüm dünyada büyük ilgi gören ve her geçen gün büyüyen yeşil borçlanma aracı ihraçlarının ülkemizde de yaygınlaşması için yeşil tahvil ve sukuk rehberini hazırlaması ve buna hazırlanmasıdır. İkincisi de tahvil garanti fonu kurulmasıdır. Oluşturacağımız garanti mekanizmasıyla reel sektörün tahvil piyasasından daha çok faydalanmasını ve sermaye piyasalarının banka kredilerine önemli bir alternatif haline gelmesini hedefliyoruz."

"İlk yarı için ön gördüğümüz eylemleri başarıyla tamamladık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle kamuoyu ile 12 Mart'ta paylaşılan Ekonomi Reform Programı'nı, tüm paydaşların sıkı iş birliği içerisinde çalışmasıyla hayata geçirdiklerini belirterek, programda yer alan 154 eylemin yüzde 78'inin bu sene tamamlanacağını bildirdi.

Haziran ayı sonunda tamamlanma süresi konulan 35 eylem başlığından 31'inin de bitmiş durumda olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Geriye kalan 4 eylemden 2'sinin teknik çalışmalarına nihai halini verirken kanunla hayata geçirilecek 2 eylem için de Meclisimizin takdiri bekleniyor. Dolayısıyla ilk yarı için ön gördüğümüz eylemleri başarıyla tamamladık. Bu çerçevede, bütçe ve kamu mali yönetiminde şeffaflık ilkelerimizden taviz vermediğimizi bir kez daha göstererek Kamu Maliyesi Raporu'nun ilkini yayımladık. Ayrıca 200'den fazla kurumun hesaplarını tek hazine kurumlar hesabına aktardık. Kamuda taşıt alımı ve kiralanması, temsil ve ağırlama gibi harcama alanlarına katı sınırlamalar getiren tasarruf genelgemizi yayımladık. Cumhurbaşkanlığı, yürütmenin tüm iş ve işlemleri gibi bu konunun da asli sahibidir."

Kredi Garanti Fonu teminatıyla 5'inci ve 6'ncı bölgelerde, imalata dayalı ve ihracatı önceleyen yatırımlara uzun vadeli kredi desteği sağlanmasını mümkün kıldıklarını belirten Erdoğan, mikro ve küçük ölçekli firmalara sağladıkları ilave istihdam için finansman giderlerine kolaylık sağlamaya başlayacaklarını söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeşil üretim için gerekli teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla AR-GE çalışmalarını destekliyoruz. Sebze ve meyve zayiatının azaltılması için soğuk zincir ve soğuk hava ünitesi destek mekanizmasını oluşturduk. Nüfusumuzun yüzde 25'ini oluşturan 18 yaş altındaki çocuklarımızın bireysel emeklilik sistemine girebilmesinin önündeki engelleri kaldırdık. Kamu yönetimini güçlendirmek için Ekonomi Koordinasyon Kurulunu ve Finansal İstikrar Komitesini ve Fiyat İstikrarı Komitesini kurduk. Türkiye İstatistik Kurumunu ilişkili kuruluş yapısına dönüştürdük. Görüldüğü gibi 'Durmak yok yola devam' diyerek ülkemizi hedeflerine adım adım yaklaştırmak için kesintisiz çalışıyoruz."

Kaynak: AA

Paylaş:
Yorum Yap:
yorum kuralları

Önemli gelişmeleri yakından takip et