Drawing Layer 1

Gri TV Nedir?

Erdoğan’dan, 1915 olaylarına "soykırım" diyen Biden’a yanıt

ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelediği açıklamasına yanıt veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biden, mesnetsiz, haksız ve hakikatlere aykırı ifadeler kullanmıştır” dedi.

+A -A
10:01 27-04-2021

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Biden'ın 1915 olayları için 'soykırım' ifadesi kullanmasının ardından dün Kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada tepki gösterdi. Biden’ın kullandığı ifadenin hiçbir tarihi ve hukuki temeli olmadığını dile getiren Erdoğan, “Açıklamadaki ifadelere radikal Ermeni çevrelerin ve Türkiye karşıtı grupların baskısıyla yer verildiğini düşünüyoruz ancak bu durum, ortaya çıkan tablonun iki ülke ilişkileri üzerindeki yıkıcı etkilerini ortadan kaldırmıyor. Türkiye olarak tarihte yaşanan acıların yarıştırılması gibi bir anlayışı kesinlikle insani bulmuyoruz ama şayet böyle bir yola girilecekse bu yarıştan alnı ak, vicdanı müsterih, kalbi mutmain çıkacak tek millet ve devletin biz olduğunu da hatırlatmak isteriz. Amerika ve Avrupa başta olmak üzere bize 'soykırım' ithamını yönelten çevrelerin hepsi de böyle bir mukayese sonrasında insan içine çıkamayacak hale gelecektir. Esasen son 2 asırda en büyük sivil can kayıpları ve buna bağlı nüfus hareketleri Osmanlı coğrafyasında, yani bizim vatanımızda olmuştur” dedi.

"İstismara müsait malzeme değil"
Osmanlı'nın Balkanlar'dan Kafkaslar'a uzanan topraklarındaki nüfusunun neredeyse yarıya yakınını oluşturan 10 milyon insanın yarısının ölüm, yarısının ise sürgün acısı yaşadığına dikkati çeken Erdoğan, "Bunu biz söylemiyoruz, bizzat Batılı tarihçiler ifade ediyor. Dikkat ederseniz bu 10 milyon insanla ilgili ne silahlı bir çete fotoğrafı ne geride bıraktıkları kanlı izler ne utanç verici başka hangi bir hikaye göremezsiniz, bulamazsınız." dedi. Bu insanlarla ilgili anıtlara, lobilere, meclis kararlarına ve haklarının aranması anlamına gelecek bir faaliyete de rastlanmadığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sadece dedelerin torunlarına yürekleri burkularak, gözlerinden akan yaşlara engel olamayarak anlattıkları acı hatıraları vardır. Çünkü bu insanlar Türk'tür, çünkü bu insanlar Müslüman'dır. Dolayısıyla Batılının gözünde istismara müsait malzeme değildir. Millet olarak bugüne kadar kendi acılarımızı istismar aracı haline getirme gibi bir zihniyetle hareket etmedik. Bizim acılarımızı kalbimize gömüp sadece ileriye bakma erdemimizi, sanıyoruz bazıları yanlış anlıyor. Buna göre bizim de Batı'da Balkanlar'ın kaybından, Doğu'da uğradığımız işgallerin hesabına, güneyimizde bize verilip tutulmayan sözlere kadar kapsamlı bir muhasebe yapıp ortaya çıkan faturayı da muhataplarımızın önüne koymamız gerekiyor. Hiç sınırlarımız dışına çıkmaya bile gerek yok, Adana'dan Antep ve Maraş'a, İzmir'den Afyon'a, İstanbul'dan Çanakkale'ye, Kars'tan Artvin'e kadar her şehrimiz kendi kayıplarının peşine düşse bile yeter. Aynı yaklaşımı tüm mazlum toplumların, coğrafyaların da göstermesi halinde ortaya nasıl bir sonuç çıkacağını kim bilebilir. Batı'nın Ermeni meselesindeki tutumu ve terör örgütlerine karşı sergiledikleri riyakar tavrın sonu işte bu yola çıkıyor."

"Ortak bir tarih komisyonu kurulması teklifimize hala bir cevap alamadık"
Tarihteki olayların araştırılması ve hakikatlerin ortaya çıkartılmasının tarihçilere bırakılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Yıllardır dile getirilen Ermeni iddiaları konusunda ortak bir tarih komisyonu kurulması teklifimize hala bir cevap alamadık. Biz kendimize bu kadar güvenirken karşı tarafın iddia sahibi olarak gerçeklerin peşinde koşmak yerine meseleyi ısrarla siyasi zemine taşıması işin aslını göstermeye zaten tek başına yeterlidir." dedi. Biz kendimize bu kadar güvenirken karşı tarafın iddia sahibi olarak gerçeklerin peşinde koşmak yerine meseleyi ısrarla siyasi zemine taşıması işin aslını göstermeye zaten tek başına yeterlidir." dedi.

"Sivil Türk ve Kürt nüfus Ermeni çeteler tarafından katledilmişlerdir"
Erdoğan, I. Dünya Savaşı'na kadar 40 civarında isyan çıkartan Ermeni çetelerin bu dönemde kontrolden çıkarak büyük katliamlara yöneldiklerini anlatarak, "Batılıların siyasi ve ekonomik, Rusların da askeri desteğiyle palazlanan Ermeni örgütleri köyleri ve şehirleri basıp önlerine gelen herkesi kadın çocuk ihtiyar demeden öldürmüşlerdir. Mensuplarının toplamı 150 bin ile 300 bin arasında ifade edilen bu çeteler topraklarımıza saldıran Rus ordusunun saflarında da aktif olarak bize karşı savaşmışlardır. Van'dan Kars'a, Erzurum'dan Anadolu içlerine kadar pek çok yerde sayıları milyonla ifade edilen, tamamı sivil Türk ve Kürt nüfus Ermeni çeteler tarafından katledilmişlerdir." dedi.

"Peki 24 Nisan'da ne olmuştur?" diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aslında 24 Nisan'da insani trajedi anlamında hiçbir şey olmamıştır. 24 Nisan 1915 tarihi sadece Osmanlı devletinin savaş halinde bulunduğu ülkelerle bir olup aleyhine faaliyet yürüten Taşnak, Hınçak ve Ramgavar gibi örgütleri kapatıp 235 yöneticisini tutukladığı gündür. Daha ortada ne Sevk ve İskan Kanunu ne de bunun uygulaması olmadığı için yaşanan herhangi bir can kaybı da söz konusu değildir. Ülkemizdeki Ermeni toplumu dünyadaki genel uygulamaya paralel şekilde bu tarihi kendi acılarını anma günü olarak kabul etmiştir. Biz de gerçekte bu tarihte ne olduğunu bilmemize rağmen Ermeni toplumunun tercihine saygı duyarak kendilerine bir süredir acılarını paylaşan mesaj gönderiyoruz. Osmanlı devletinin 24 Nisan'da yaptığı bu tutuklamaların ardından 27 Mayıs'ta Sevk ve İskan Kanunu çıkartılmış, 1 Haziran'da da uygulamasına geçilmiştir. Yapılan işlem muhtemel bir tehdide veya tehlikeye değil, bilfiil yürüyen bir isyana ve artarak süren katliamlara karşı alınmış bir tedbirdir."

"Şu anda İstanbul'da 100 bin Ermeni nüfus bulunuyor"
Osmanlı Devleti'nin, Ermeni nüfusunu başka bir yere göndermediğini, kendi toprakları içinde yer değiştirttirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu kanuna tabi kişilere hazırlık için bir hafta süre verilmiş, mazereti olanlar da sevkten muaf tutulmuşlardır. Sevk işlemleri sırasında gereken idari tedbirler alınmış, bunun için gereken tahsisat da yerel birimlere gönderilmiştir. Bu dönemde kimsesiz kalmış olan Ermeni çocuklara sahip çıkılarak kendileri için yetimhaneler kurulmuştur Sayın Biden. Mağdur durumda olan Ermeni nüfusa dışarıdan yardım gönderilmesine de hiçbir zaman engel çıkartılmamıştır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de pek çok yerde Ermenilerin katlettiği Türklere ait toplu mezarların olduğunu kaydeden Erdoğan, "Türklere ait toplu mezarlar vardır ama hiçbir yerde Ermenilere ait toplu mezara rastlayamazsınız. Çünkü böyle bir hadise yaşanmamıştır. Savaş döneminde ülkemiz topraklarında çoğu, İstanbul ve batı şehirlerimizde olmak üzere 300 bin Ermeni yaşamayı sürdürmüştür." dedi.

Şu anda İstanbul'da 100 bin Ermeni nüfus bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz bu konularda hiçbir zaman dışlayan olmadık. Savaş sonrası geri dönenler ile bu rakam bir ara 650 bine yaklaşmıştır. Herhalde insanlar katledildikleri, soykırıma uğratıldıkları bir yere gönüllü olarak geri dönmezler Sayın Biden. İngilizler tarafından 1921'de yapılan bir nüfus istatistiğinde, eski Osmanlı coğrafyasındaki toplam Ermeni nüfus 1,2 milyona yakın olarak belirtilmektedir. Bu rakam savaş öncesi nüfusla ve savaş sırasındaki gerçek kayıplarla uyumludur. Bilhassa Suriye, Ürdün ve Lübnan gibi yerlere gönderilen Ermenilerden önemli bir kısmı zamanla Amerika kıtasına ve Avrupa'ya göç etmişlerdir. Ermeni tezlerini destekleyenler, o dönemde evlerinden ayrılan herkesi öldürülmüş gibi göstererek soykırım yalanlarını desteklemeye çalışmaktadır.

"Eğer 'soykırım' diyorsanız kendinizi aynaya bakıp değerlendirmeniz lazım"
Yaklaşık 30 yıl önce işgal edilen Dağlık Karabağ ve Azerbaycan şehirlerinde yapılanların da ortada olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şimdi buradan yine sesleniyorum Sayın Biden: Minsk Üçlüsü diye bir üçlü oluşturulmuştu burada. Kim vardı? Amerika, Rusya ve Fransa vardı. 30 yıl bu işgalden kurtarmadınız oradaki insanları ve ne yazık ki 1 milyonu aşkın Azeri kardeşlerimiz oralardan hicret etmek durumunda kaldılar. Bütün o yerler, o Karabağ, bütün binaları, her şeyi maalesef yakıldı, yıkıldı. Eğer 'soykırım' diyorsanız, şöyle kendinizi aynaya bakıp bir değerlendirmeniz lazım." ifadelerini kullandı.

Bütün gerçeğin ortada olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karabağ, Kızılderilileri zaten söylememe gerek yok, onlar her şeyiyle ortada. Bütün bu gerçekler ortadayken sizler kalkıp da Türk'e, Türk milletine 'soykırım' yaftasını yakıştıramazsınız. Bakın buralarda on binlerce sivil insan katledilirken 1,5 milyon Azerbaycanlı kardeşimiz evlerini terk etmek mecburiyetinde bırakılmıştır." dedi.

"ASALA terör örgütünün gerçekleştirdiği saldırıları unutmadık"
Biden'ın 24 Nisan'da yayımladığı mesaja değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, soykırım kavramının ifade edilebilmesi için tarihçilerin üzerinde uzlaştığı somut deliller ve bunlara dayalı mahkeme kararları olması gerektiğini, Ermeni iddialarına ilişkin ortada ne somut delil ne de uluslararası mahkeme kararı olduğunu vurguladı.

Soykırım iddialarına karşı Türkiye'nin ortak tarih komisyonu kurulması ve arşivlerin açılması teklifinde bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, bununla öncelikle meselenin tarihi olarak doğru zemine oturmasını amaçladıklarını belirtti. Erdoğan, "Biz kendimizden emin olduğumuz için bu konularda her türlü konuşmaya, tartışmaya, araştırmaya, değerlendirmeye açığız. Hatta peşin hükümle aleyhimizde yayın yapacağını bildiğimiz araştırmacılara bile arşivlerimizi kapatmıyoruz." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Paylaş:
Yorum Yap:
yorum kuralları

Önemli gelişmeleri yakından takip et