Drawing Layer 1

Gri TV Nedir?

Ali Koç: Fenerbahçe’ye iftira atan bütün kişi ve kurumlarla hesaplaşacağız

'Futbolda şike kumpası' davasında karar verildi: Hidayet Karaca 1406, Nazmi Ardıç 1972 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kararla ilgili değerlendirmelerde bulunan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Mutlu değiliz. Zafer çığlıkları içinde değiliz. Çok kızgınız ve kırgınız. Fenerbahçe’ye iftira atan bütün kişi ve kurumlarla hesaplaşacağız” dedi. "Futbolda Şike Kumpası" davası nasıl başladı, neler yaşandı?

+A -A
17:23 04-06-2021

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu gerekçesiyle 88 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Hidayet Karaca'nın 1406, Nazmi Ardıç'ın 1972 yıl hapis cezasına çarptırıldığı davada duruşmaya, Ali Koç'un yanı sıra sarı-lacivertli kulübün yönetim kurulu üyeleri ile avukatları katıldı. Kararla ilgili değerlendirmelerde bulunan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Üzülerek söylüyorum. Fenerbahçe açısından tarihi bir gün, keşke bugünleri yaşamasaydık. Bir pazar sabahı başlayan ve Fenerbahçe'yi bugüne kadar maddi ve manevi çok büyük zarara uğratan bu davada çok önemli bir dönüm noktasına geldik. Hukuken süreç tamamlanmadı. Yargıtay'dan kararı bekliyoruz. İnşallah karar adli tatilden önce çıkar. Bir şey değişeceğini sanmıyorum" ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe'ye iftira atan bütün kişi ve kurumlarla hesaplaşacaklarının altını çizen Ali Koç, şunları kaydetti: "Bu terör örgütünün (FETÖ) en önemli ayağı medyasıydı. Bugün hiç utanmadan bu örgüte lanet okuyanlar, o süreçte isteyerek bunların maşası oldular. Bunlarla da hesaplaşmalıyız. Gücümüz milyonlarca taraftardan gelmektedir. Bunları yaptıklarına pişman edeceğiz. Kulübün zararlarını bir şekilde telafi etmemiz lazım. Bu, işin Fenerbahçe ayağı. Bizim kadar hatta bizden daha çok mağdur olmuş insanlar ve kurumlar var. Türkiye Cumhuriyeti, bunların en sonuncusunu temizleyene kadar bu bilinçle üstüne gitmelidir. Yeterince ders alınması lazım. Bu ders alındı mı, alınmadı mı emin değilim. Bunun ülkemizde hiçbir zaman yaşanmaması için yaşananlardan Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak derslerimizi almamız gerek. İnanın hiçbir şey bitmiş değil. Gözümüzü açık tutmalıyız. Bütün bunların temizlenmesi lazım. Temizlenmediği alanlar da var. Her alanda olabildiğince Türkiye Cumhuriyeti bunu yapabilecek muktedir bir devlettir. İçimizde buruk bir sevinç var. Keşke sizlerin önünde böyle bir konuşmayı yapıyor olmasaydım. Bunlar, Silivri'ye onlarca hapishane yapacaktı. Allahtan bu emellerine ulaşamadılar."

"Futbolda Şike Kumpası" davası nasıl başladı, neler yaşandı?
3 Temmuz 2011'de Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu ve Beşiktaş Asbaşkanı Serdal Adalı gibi futbol dünyasının yakından tanıdığı birçok ismin gözaltına alınmasıyla başlayan "futbolda şike" soruşturmasıyla başlayan yargı sürecinde, Fenerbahçe'nin şampiyon olduğu 2010-2011 sezonunda Süper Lig ve Birinci Lig'de toplam 19 maçta şike ve teşvik faaliyetleri yapıldığı öne sürülmüştü.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada karar Haziran 2012'de çıktı. Aziz Yıldırım 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. 93 sanıktan 48'i hüküm giydi. Ancak daha sonra yeniden yargılanan sanıklar 2015'te oybirliğiyle beraat etti

Nisan 2016'da başlatılan "futbolda şike kumpası" soruşturması, Şubat 2017'de davaya dönüştü.

Şüpheliler arasında eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Taraf gazetesinin eski muhabiri Mehmet Baransu, iş adamı İhsan Kalkavan gibi isimler vardı.

İddianamede, şike soruşturmasının Fethullah Gülen'in talimatıyla yapıldığı öne sürüldü ve sohbetlerinde sarf ettiği "Futbol camiasına da girelim, kitleleri etkilemek için" gibi ifadelere yer verildi.

İddianameye göre, bu sohbetin ardından Zaman gazetesinde bir toplantı yapıldı ve bu toplantıda şike soruşturmasıyla ilgili kumpasın ayrıntıları ele alındı.

İddianamede şüphelilere atfedilen suçlamalar; "usulsüz kayıt", "özel hayatın gizliliğinin ihlali", "resmi belgede sahtecilik", "iftira", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "silahlı terör örgütü kurma, yönetme ve üye olma" ve "Haberleşmenin gizliliğini ihlal" olarak sıralanıyordu.

Bugünkü duruşmada açıklanan kararlarda, zanlılara ağır hapis cezaları verildi.

Hidayet Karaca, 76 kez uygulanmak üzere "haberleşmenin gizliliğini ihlal", 166 kez "resmi belgede sahtecilik" ve 91 kez "iftira" suçlarından 1406 yıl hapisle cezalandırıldı.

"Futbolda şike" soruşturma sürecini başlattığı iddiasıyla yargılanan eski polis memuru Lokman Yanık, "silahlı terör örgütüne yardım etmek", 91 kez uygulanmak üzere "iftira" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplam 161 yıl 8 ay hapis cezası aldı.

Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç 74 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal", 86 kez "iftira" ve 148 kez "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplam 1972 yıl 10 ay hapse mahkum edildi.

Kaynak: AA, BBC Türkçe

Paylaş:
Yorum Yap:
yorum kuralları

Önemli gelişmeleri yakından takip et