Drawing Layer 1

Gri TV Nedir?

Siyasi parti kapatma nedenleri ve HDP kapatma davası

+A -A
13:43 19-03-2021
Aklayanlar

HDP'ye yeniden kapatma davası açıldı
17 Mart'ta açılan ilk davanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP'nin kapatılması istemiyle 7 Haziran'da yeniden dava açtı. İddianame, Anayasa Mahkemesine gönderildi. 

"Anayasamızda, mevzuatımızda parti kapatma var..."

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin:
“Anayasa'nın 14. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerden hiçbirinin, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlayan" faaliyetler biçiminde kullanılamaz.” Kaynak↗

Dışişleri Bakanlığı:
“Tutarsız ve iç işlerine müdahaleye yeltenen çevreleri, bağımsız mahkemelerce yürütülen yargı süreçlerine saygı duymaya davet ediyoruz”

TBMM Başkanı Mustafa Şentop:
“Anayasamızda, mevzuatımızda parti kapatma var. Bunun gerekçeleri, sebepleri de var. İlk defa karşılaşılan bir durum da değil. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından dava açılıyor. Anayasa Mahkemesi konuyla ilgili incelemeler yaptıktan sonra bir karar verecek"

“Gönül ister ki olmasın ama siyasi partilerin kapatılmasını gerektiren hususlar, sebeplerle ilgili de siyasi partilerin hassasiyet göstermesi, ihlallerde bulunmaması da gerekir. Buna dikkat edilmesi gerekir" Kaynak↗

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun:
“Bir savcı, bugün erken saatlerde Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı ve Halkların Demokratik Partisi’nin kapatılmasını talep etti. HDP’nin, Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği’nin terör örgütü olarak gördüğü PKK ile organik bağlarının olduğu tartışılmaz bir gerçektir. HDP’nin üst düzey liderleri ve sözcüleri, söz ve eylemleriyle defalarca ve tutarlı bir şekilde PKK’nın siyasi kanadı olduklarını kanıtladılar”
Kaynak↗

Karalayanlar

Yeni iddianamede banka tedbiri de var
Anayasa Mahkemesinin eksikliklerin tamamlanması istemiyle iade ettiği HDP'nin kapatılması istemli iddianame, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden hazırlandı. İlk iddianamede 687 HDP'linin siyasetten yasaklanması istenmişti. Şimdiyse yaklaşık 500 partili hakkında siyasi yasak ve partinin banka hesabına tedbir konulması talep ediliyor. 

"Seçmenlerin iradesini haksız yere hiçe sayılıyor..."

Halkların Demokratik Partisi (HDP):
“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı partimiz hakkında kapatma davası açmıştır. Partimize yönelik kapatma davası, ülke demokrasisine ve hukukuna ağır bir darbedir.”

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan:
“HDP dört duvardan ibaret değildir, insanların beyninde, yüreğinde HDP’yi kapatamazsınız.” 

Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve Genişlemeden Sorumlu Komiser Oliver Varhelyi ortak açıklama:
“En büyük ikinci muhalefet partisinin kapatılması Türkiye’deki milyonlarca seçmenin hakkını ihlal edecektir. Bu gelişme, Avrupa Birliği’nin Türkiye’de temel haklar konusunda yaşanan gerilemeyle ilgili endişelerini artırdığı gibi, Türk yetkililerin reformlara bağlı oldukları yönündeki açıklamalarının samimiyetine de gölge düşürüyor”

Almanya Dışişleri Bakanlığı kınama açıklaması:
“HDP’yi hedef alan baskı, hukukun üstünlüğü ilkesi konusunda şüphe uyandırıyor. “Demokrasilerde parti kapatmaya en son başvurulabilir.”

Avrupa Parlamentosu:
“Çok sesliliğin bitirilmesine doğru pişmanlık duymadan ilerleniyor.”

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price:
"Bu Türk seçmenlerin iradesini haksız yere hiçe sayan, Türkiye'deki demokrasinin daha da altını oyan ve milyonlarca Türk vatandaşının seçtikleri temsilcilerden mahrum kalmasına neden olan bir karar." Kaynak↗Kaynak↗

Gerçek Ne?

Türkiye’de bugüne kadar toplam 26 siyasi parti kapatıldı. Kapatmalardan 24’ü, Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşundan (1960) sonra gerçekleşti. Dava ve kapatma gerekçeleri genellikle “irtica, komünizm, laikliğe aykırılık, bölücülük oldu. Son günlerde ise Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin kapatılması gündemde.

Peki Türkiye’nin geçmişindeki parti kapatmalar siyasi yapılanmayı etkiliyor mu, kapatılan parti ve temsilcileri siyaset sahnesinden çekiliyor mu, seçmenin eğilimleri değişiyor mu? HDP’ye kapatma davasını eleştirenler, savunanlar ve gerçeklerin izinde Türkiye’nin siyasi parti kapatma geçmişi…  

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’ye açtığı kapatma davasının iddianamesinde; Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan ve Mithat Sancar dahil 687 kişi hakkında 5 yıl siyaset yasağı da istedi. İddianamede, “HDP'nin devletin bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği” belirtiliyor ve “Aslında HDP ile PKK/KCK arasında bir fark yoktur” deniliyor.

Yargıtay, HDP’ye kapatma davası açmasını nasıl gerekçelendirdi?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin açıklamasıyla:
Anayasanın 69. maddesinin 6. fıkrasında ve Siyasi Partiler Yasası'nın 103. maddesinde, bir siyasi partinin Anayasa'nın 68. maddesinin 4. fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak bu nitelikteki fiillerin işlendiğinin ve odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verileceği belirtilmiş, fıkranın devamında da bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin tüm organlarınca zımnen veya açıkça benimsendiği, yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılacağına işaret edilmiştir.”

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. Maddesi
“Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çıkarlarını korumak amacıyla başkalarıyla birlikte sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkını da içerir. 2. Bu hakların kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplum içinde ulusal güvenliğin, kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli olanlar dışındaki sınırlamalara tabi tutulamaz. Bu madde, 12 13 silahlı kuvvetler, kolluk kuvvetleri veya devlet idaresi mensuplarınca yukarda anılan haklarını kullanılmasına meşru sınırlamalar getirilmesine engel değildir.”

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesinin 1. fıkrasında, “Herkesin barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkı”na sahip olduğunun belirtildiğini, aynı maddenin 2. fıkrasında ise bu hakların kullanılmasına, ulusal ve kamusal güvenliğin korunması, kamu düzeninin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla kanunla kısıtlama getirilebileceği ilkesinin kabul edildiğini söylüyor. Kaynak↗

Türkiye’de bir siyasi parti kapatma süreci nasıl işliyor?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, bir siyasi partinin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde açılan davalarda, "ceza davası" prosedürü izleniyor.

“Siyasi Partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanır. Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.” Kaynak↗: Anayasa Mahkemesi

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılan dava üzerine Mahkeme, bir siyasi partinin Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verebiliyor.

HDP’ye açılan dava sürecinde, 19 Mart 2021 tarihinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından Halkların Demokratik Partisinin kapatılması istemiyle açılan davada bir raportör görevlendirdi. Raportörün ilk incelemeye ilişkin raporunu tamamlayarak Anayasa Mahkemesi heyetine sunması gerekiyor. Bunun ardından heyet, davaya ilişkin ilk incelemesini yapacak ve iddianamenin kabul edilip edilmediğine karar verecek. Bu süre Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerine göre iddianamenin gönderilmesinden itibaren 15 günü geçemeyecek. Kaynak↗

AYM'den, HDP'nin kapatma davasında iddianameye red geldi

Anayasa Mahkemesi 31 Mart 2021'de HDP'nin kapatılmasına ilişkin iddianamede ilk incelemesini tamamlamasının ardından iddianamenin oybirliği ile usul yönünden iadesine karar verdi. İddianamede usul eksiklikleri tespit eden Genel Kurul, eksikliklerin tamamlanması için başvurunun Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iadesine karar verdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, eksikleri tamamlayarak iddianameyi Anayasa Mahkemesi'ne sunmasının ardından yeniden ilk inceleme yapılacak. Genel Kurul, daha sonra belirlenecek bir günde tekrar toplanarak iddianamenin kabul edilip edilmediğine karar verecek. 

Parti kapatma gerekçeleri

Siyasi partilerin yasal sınırları, Siyasi Partileri Kanunu ile belirlenmiş durumda.

Yargıçlar Sendikası Eski Başkanı Mustafa Karadağ, Deutsche Welle’ye verdiği röportajda;

“Anayasa’nın 68. maddesine göre siyasal partiler, demokrasinin dolayısıyla insan hayatının vazgeçilmez unsurlarıdır. Bu bağlamda bir partinin kapatılmasını değerlendirecek olursak, mutlaka anayasaya uygun yapılması gerekiyor ve anayasada parti kapatma zorlaştırılmış vaziyette.” diyor. Kaynak↗

Avrupa’da siyasi parti kapatma var mı?

TBMM Araştırma Merkezi'nin 2008 yılında, 15 Avrupa ülkesindeki siyasi parti kapatma örneklerine bakılarak hazırladığı raporunda 1943 yılından bu yana Almanya'da 3, İspanya'da bir parti kapatıldığı görülüyor. Rapora göre, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya'da yaygınlaşan Nazi akımının önlenmesi amacıyla, 1949 yılında Nazi Partisi'nin faaliyetine son verildi. Almanya'da 1952'de SPR (Sozialistische Reichspartei Deutschlands), 1956 yılında ise KPD (Kommunistische Partei Deutschlands) kapatıldı. İtalya'da Benito Mussolini tarafından kurulan Partito Nazionale Fascista (PNF) 1943'te hükümet tarafından siyasi faaliyetten men edildi.

Yine İtalya'da 1943'te faşist partinin PNF (Partito Nazionale Fascista) kurulması yasaklandı. Belçika'da ise 2004'de Flaman Blok Partisi, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı bağlamında aykırı davrandığı gerekçesiyle, 40 bin avro para cezasına çarptırıldı. Bu karar doğrultusunda parti lideri fesih kararı almış, "Vlamms Belang" adıyla yeni bir parti kurmuştu. İspanya'da, faaliyetlerinde ETA terör örgütüyle bağlantısı olduğu ve ETA'nın eylemlerini kınamadığı gerekçesiyle, "Herri Batasuna Partisi" 2003'te kapatıldı. İspanya'da bu partinin kurulması da yasaklandı. Kaynak↗

ZAMAN ÇİZGİSİNDE TÜRKİYE’de KAPANAN PARTİLER VE KAPATMALAR SONRASI GELİŞMELER

1960’lara kadar irtica ve komünizm gerekçesiyle kapatmalar vardı
27 Mayıs 1960 askeri müdahalesine kadarki süreçte, parti kapatmaların çoğunluğunun gerekçesini “komünizm propagandası yapmak” ve “irticayı teşvik etmek” oluşturdu. Bu süreçte, dört parti, “dini siyasete alet etmek” gibi gerekçelerle kapatılmıştı. Altı parti ise “komünistlik” gibi suçlamalarla aynı dönemde kapatılmıştı. Demokrat Parti (DP) ise bu süreçte kapatılan partiler arasında en bilineni oldu. DP, 27 Mayıs 1960'ın ardından askeri mahkeme kararıyla kapatıldı.

Kapatılan partilerin bazıları, farklı siyasi adlar ile siyasete devam etti.

Laikliğe aykırılık gerekçesi ile kapatılan milli görüş partileri
Necmettin Erbakan liderliğinde kurulan ve “laikliğe aykırı eylemleri” nedeniyle 1971’de kapatılan Milli Nizam Partisi’nin ardından 1972’de kurulan Milli Selamet Partisi seçimlerde yüzde 11’lik oy oranı ile 48 milletvekili çıkarmıştı ve 1974’teki koalisyonun ortağı olmuştu.

MSP, 1980’de “laikliğe aykırı eylemler” gerekçesi ile kapatıldı.

Milli görüş, 1983’te kurulan Refah Partisi (RP) ile devam etti. RP, 1994’teki yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara belediye başkanlıklarını kazandı, 1995 genel seçimlerinde yüzde 21.38 oy ile sandıktan birinci çıktı, 1998’de “laikliğe aykırı eylemleri” nedeniyle kapatıldı.

RP’nin ardından kurulan Fazilet Partisi de 2001’de, RP’nin devamı olduğu ve “laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiği” gerekçesiyle kapatıldı.

Fazilet Partisi’nin kapatılmasının ardından iki yeni parti siyasi yaşama katıldı: “Milli görüş gömleğini” çıkaran ve Fazilet Partisi’ndeki yenilikçi kanadı oluşturan Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi ile milli görüş çizgisini devam ettiren gelenekçilerin kurduğu Saadet Partisi.

2001’de kurulan Ak Parti, bir yıl sonra gerçekleştirilen seçimlerde aldığı yüzde 34.28 oy oranı ile sandıktan ilk parti olarak çıktı. Saadet Partisi yüzde 2.49 oy oranı ile Meclis dışında kaldı.

Ak parti için 2008’de “laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği” gerekçesiyle kapatma davası açıldı. Dava, altı AYM üyesinin aleyhte oy kullanmasıyla reddedildi.

Adalet ve Kalkınma Partisi Kapatma Davası Anayasa Mahkemesi Kararı, Resmi Gazete 2008Kaynak↗

Öne çıkan bir başka gerekçe, “bölücülük”
Kürt siyasi hareketinin 30 yılda kurduğu 9 partiden 5’i bölücülük suçlamasıyla kapatıldı.

Diğer yandan kapatılan her parti, yeni isimlerle ve siyasi figürlerle tekrar faaliyete geçti.

1990 yılında kurulan Halkın Emek Partisi (HEP), 1991 seçimlerinden 21 milletvekili çıkardı.

HEP’in kapatılma ihtimaline karşılık kurulmuş olan Özgürlük ve Demokrasi Partisi ile birlikte HEP, 1993 yılında kapatıldı.

HEP’li vekillerin kurduğu Halkın Demokrasi Partisi (DEP) 1994 yılında kapatıldı. Partinin 8 vekilinin dokunulmazlıkları kaldırıldı, Meclis’ten zorla çıkarıldı ve tutuklandı. Tutuklanan vekillerde 9 yılı aşkın cezaevinde kalan vekillerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptıkları başvuruda Türkiye, “Adil Yargılanma Hakkının İhlali” nedeniyle 140 bin dolar manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi. DEP’lilerin yeniden yargılanma talepleri karşılıksız kaldı. Aynı mahkeme, 2004 yılında yapılan itiraz sonucu dosyayı görüşen Yargıtay, sanıklar hakkında yürütülen infazın durdurulmasına ve salıverilmelerine karar verdi. Kaynak↗

1994 yılında HADEP kuruldu ve parti 1995 seçiminde 1.5 milyon oy aldı, 1999 yerel seçimlerinde 37 belediye kazanan HADEP (Halkın Demokrasi Partisi) 2003 yılında bölücülük suçlamasıyla kapatıldı.

1997 yılında kurulan ve 2002’de kapatma davası açılan DEHAP 2005 yılında kendini feshetti.

Kürt siyasetinden kapatılan son parti, 2005 yılında kurulan ve 21 milletvekili çıkaran DTP (Demokratik Toplum Partisi). Parti, 2009’da kapatıldı ve 37 yöneticisine 5 yıl siyaset yasağı kondu.

2008 yılında kurulan BDP (Barış ve Demokrasi Partisi) ile Kürt siyaseti yoluna devam etti ve parti 36 milletvekili çıkardı, 2014 yılında 102 belediye kazandı. Yine 2104’te parti adını Demokratik Bölgeler Partisi olarak değiştirdi. Partinin 94 belediyesine kayyum atandı, 95 belediye eş başkanı tutuklandı. Partinin vekilleri 2012 yılında kurulan Halkların Demokratik Partisi (HDP)’ne katıldı. 
Kaynak↗

Haziran 2015 seçimlerinde HDP 6 milyona yakın oy aldı ve %13.12 oy oranıyla 80 milletvekili çıkardı. Kasım 2015’de yenilenen seçimde ise %10.76 oy aldı ve Meclis’e 59 milletvekiliyle girdi.
Kaynak↗

Mart 2021’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP (Halkların Demokratik Partisi) 'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı. Kaynak↗

Paylaş:
yorum kuralları

Önemli gelişmeleri yakından takip et