“Haddinden fazla güçlüler”
Bir süredir, özellikle gelişmiş ülkelerin gündeminde, sosyal medya ve internet şirketlerinin gücünü bölmek var. Son zamanlarda Trump’ın Facebook ve Instagram hesaplarının kapatılması, Twitter hesabının askıya alınması, beklenmedik bir eleştiriyi gündeme getirdi.
Çok sayıda Avrupa Birliği lideri, Trump'ın ve destekçilerinin sosyal medya hesaplarının engellenmesini eleştirdi. Ayrıca Meksika Devlet Başkanı Obrador da Trump'ı sansürlediği için Twitter ve Facebook'u kınamıştı. Avustralya ve Polonya’nın da aynı fikirde olduğu biliniyor.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ise platform / yayıncı ayrımına dikkat çekmişti: “Büyük internet şirketlerinin statüsü ve bunların yalnızca platformlar olarak mı yoksa yayıncı olarak mı tanımlanmaları gerektiği konusunda şu anda gerçek bir tartışma olduğunu düşünüyorum. Çünkü editörlük yapmaya başladığınızda, o zaman farklı bir dünyadasınız" diyerek aslında bu platformların içeriklere göre erişim engeli getirmesini bir editörlük olarak değerlendirdi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, engelleme ve silme konusundaki endişelerini dile getirerek bunu “Çok ileri bir adım” olarak nitelendirdi.
Almanya ve Avrupa Birliği'nden, ABD'ye, sosyal medya devlerinin gücünü dizginlemek için işbirliği yapma çağrısı da geldi.
“Demokrasimizi etkiliyor” diyen AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de “Ortak değerleri temel alan” bir küresel kurallar kitabı oluşturulması gerektiğini söyledi.
Von der Leyen, ABD Kongre Binası'na düzenlenen baskın sırasında ABD Başkanı olan Donald Trump'ın hesaplarının silinmesi kararının yalnızca şirketler tarafından verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Geçtiğimiz yıl da ABD’de ilk kez dört internet devi Amazon, Apple, Facebook ve Google’ın patronları eş zamanlı olarak bir kongre toplantısında sorguya çekilmişti.
Dört şirketin patronları Jeff Bezos, Tim Cook, Mark Zuckerberg ve Sundar Pichai, Kongre'nin alt kanadı Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu bünyesindeki Antitröst Alt Komisyonu'nda düzenlenen video konferansa katılmışlardı.
Komisyon Başkanı David Cicilline, dört şirketle ilgili olarak, “Bu şirketlerden herhangi birinin tek bir eylemi yüz milyonlarca kişiyi ciddi ve kalıcı biçimde etkileyebilir deyip “Hadlerinden fazla güçlüler” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Cicilline, pazara hükmeden platformlara, kendi hizmetlerini öncelikli kılma, adil olmayan fiyatlandırma veya kullanıcıyı ek ürünleri satın almaya zorlama vasıtasıyla, “Büyümek amacıyla güçlerini yıkıcı ve zarar verici bir biçimde uyguladıkları” eleştirisini yöneltti.