Anayasa’nın 25. Maddesi:
Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. Kaynak↗
Anayasa’nın 26. Maddesi:
Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümlere, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir. Kaynak↗
Cumhurbaşkanına hakaret suçu
1961 yılından 2005 yılına kadar cumhurbaşkanına hakaret suçunu TCK’nin 158. maddesi düzenliyordu. 2005 yılında kabul edilen yeni TCK’da ise bu suç kanunun 299. maddesinde düzenleniyor.
Türk Ceza Kanunu’nun 299. Maddesi:
Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır. Kaynak↗
Yıllara göre Cumhurbaşkanına hakaretten açılan soruşturmalar
Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü her yıl adli istatistikleri ve adalet istatistiklerini yayımlıyor. 1 Haziran 2021 itibariyle en son yayımlanan 2019 yılı istatistiklerine göre, 2019 yılında TCK’nın 299. maddesi sebebiyle 36 bin 66 soruşturma açılmış, bunlardan 11 bin 371 tanesine kamu davası açılması kararı alınmış. Kaynak↗
Yıllara göre dava sayısı
2015 yılında toplam 7 bin 216 soruşturmadan, 2 bin 76’sına,
2016 yılında toplam 38 bin 254 soruşturmadan, 3 bin 999’una,
2017 yılında toplam 20 bin 539 soruşturmadan, 5 bin 281’ine,
2018 yılında toplam 26 bin 115 soruşturmadan, 4 bin 880’ine,
2019 yılında toplam 36 bin 66 soruşturmadan, 11 bin 371’ine dava açılma kararı alınmış. Kaynak↗
Cumhurbaşkanına hakaretten dolayı açılan davalardaki sanık sayıları:
2011: 175
2012: 141
2013: 139
2014: 132
2015: 1.953
2016: 4.187
2017: 6.033
2018: 5.233
2019: 12.298 Kaynak↗
AİHM: İfade özgürlüğünü en çok ihlal eden ülke Türkiye
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2020 raporuna göre Türkiye, 2020 yılında, 2019 yılında olduğu gibi ifade ve düşünce özgürlüğünün en çok ihlal edildiği ülke oldu.
AİHM geçen yıl toplam 871 davada karar açıkladı. Davaların 762'sinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) en az bir maddesinin ihlal edildiğine hükmedilirken, 84'ünde ihlal bulunmadı. Davaların 6'sı dostane çözümle, 24'ü ise diğer yollardan sonuçlandı. AİHM 2020 yılında, Türkiye hakkında toplam 97 karar açıkladı, bunların 6'sında herhangi bir ihlal tespit edilmedi, bir dava dostane çözümle, beş dava ise diğer yollardan sonuçlandı. Toplam 85 davada ise AİHS'nin en az bir maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldı.
Türkiye hakkındaki davalarda 31 kez ifade özgürlüğü, 21 kez adil yargılanma hakkı, 16 kez özgürlük ve güvenlik hakkı, 14 kez mülkiyet hakkı, 11 kez de toplanma ve dernek kurma özgürlüğüyle ilgili maddelerin ihlal edildiği sonucuna varıldı.
31 Aralık 2020 itibarıyla, AİHM’de karara bağlanmayı bekleyen davaların yüzde 22,4’ünü Rusya’dan, yüzde 18,1’ini ise Türkiye’de gelen başvurular oluşturdu.
Bu ülkeleri, yüzde 16,8 ile Ukrayna, yüzde 12,2 Romanya ve yüzde 5,6 ile İtalya izliyor. Bu ülkelere karşı başvurular toplam dosyaların yüzde 75'ine eşit. 2019’dan geçen yılın sonuna kadar, Türkiye'den gelen başvuruları yüzde 27 oranında arttı. Kaynak↗
AİHM kararlarının yüzde 42’si Türkiye’den
1959-2019 yılları arasında AİHM tarafından ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmedilen kararlara bakıldığında, toplam 845 kararın 356’sının Türkiye’ye ait olduğu görülüyor. İfade özgürlüğü ihlali olduğuna hükmedilmiş AİHM kararlarının yüzde 42’si Türkiye’nin.
Araştırmalar
Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Abdulkadir Selvi’nin 17 Mart 2021 tarihinde yayımlanan yazısında yer verdiği Konsensus Araştırma şirketinin anketine göre, Türkiye’nin yüzde 65’ten fazlası ifade özgürlüğünün olmadığını dile getiriyor.
Ankete göre;
Türkiye’nin yüzde 65.6’sı ifade özgürlüğünün olmadığını belirtiyor,
Yüzde 34.4’ü ise Türkiye’de ifade özgürlüğünün olduğunu dile getiriyor.
Uluslararası araştırma: Türkiye ifade özgürlüğü arayışında ilk sırada
ABD faaliyet gösteren “Pew Resarch Center” isimli araştırma şirketinin 34 ülkede gerçekleştirdiği araştırmaya göre, düşünce ve basın özgürlüğü talebinin son 5 yılda en fazla arttığı ülkelerin başında Türkiye geliyor.
Araştırmaya katılanlara, “Ülkenizde hükümetin sansürü olmadan herkesin istediğini söylemesi ne kadar önemli?” sorusu yöneltiliyor:
- Türkiye’de 2015 yılında ifade özgürlüğüne destek oranı yüzde 43 iken, bu oranın 2019 yılına gelindiğinde 22 puanlık artışla yüzde 65’e çıktığı gözlemleniyor.
Sıralamada Türkiye’yi Fransa izliyor. 2015 yılında ifade özgürlüğüne destek Fransa’da yüzde 67 iken, bu oran 2019 yılına gelindiğinde 16 puanlık artışla yüzde 83’e çıktı.
Araştırmanın ikinci bölümünde ise ankete katılanlara “Ülkenizde hükümetin sansürü olmadan basının özgür bir şekilde çalışmasını ne kadar önemli buluyorsunuz?” sorusu yöneltiliyor:
- Türkiye’de 2015’de basın özgürlüğünün önemine inananların oranı yüzde 45 iken, 2019 yılında 19 puanlık artışla yüzde 64’e çıktığı gözlemleniyor.
Araştırmaya katılanlara ayrıca “Devletin herkesin yararına çalıştığına inanıyor musunuz?” sorusu yöneltiliyor:
- Soruya 2002 yılında yüzde 79’u evet diyen Türk vatandaşlarının oranının, 2019 yılına gelindiğinde yüzde 66’ya gerilediği gözlemleniyor.
Freedom House: Türkiye özgürlük sıralamasında 146. sırada
Demokrasi ve özgürlük konularında araştırmalar yapan uluslararası sivil toplum örgütü Freedom House’ın 2020 yılı raporunda yer alan verilere göre Türkiye, 195 ülkenin bulunduğu özgürlük sıralamasında 146. sırada yer alıyor. Raporda 100 puan üzerinden 32 puan alan Türkiye, 195 ülkenin yer aldığı "özgürlük" sıralamasında 146'ncı sırada yer alarak, "özgür olmayan ülkeler" kategorisinde gösteriliyor. Raporda; Finlandiya, Norveç ve İsveç 100 puanla ilk sırada yer alırken, yıllardır iç savaşta olan Suriye 1 puan ile son sırada yer alıyor. Türkmenistan, Eritre ve Güney Sudan ülkeleri ise 2 puan ile son sıralarda bulunuyor. Rapora göre son 10 yıl içinde toplam 31 puan kaybeden Türkiye, Afrika ülkesi Mali'den sonra dünyada özgürlüklerin en çok gerilediği ülke konumunda gösteriliyor. Kaynak↗
Türkiye’nin basın özgürlüğü karnesi
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (Reporters Without Borders)’in Nisan 2021’de yayımladığı Basın Özgürlüğü Endeksi (2021 World Press Freedom Index) verilerine göre Türkiye, 180 ülke arasında basın özgürlüğü alanında 153. sırada yer alıyor.
İlk sırasında Norveç’in, ikincide Finlandiya’nın, üçüncü sırada ise İsveç’in bulunduğu, Türkiye’nin ise geçen sene 154. sırada yer aldığı ve her sene yayımlanan endeks, yirmi dilde hazırlanan, aralarında medya çalışanları, hukukçular ve sosyologların bulunduğu dünyanın her yerindeki uzmanlara gönderilen anket verilerine dayanıyor. Çalışmanın ilk yayımladığı yıl olan 2002’de 99. sırada yer alan Türkiye, 2016’da 151, 2017’de 155, 2018 ve 2019’da ise 157. sıraya kadar geriledi.